ÖN AÇIKLAMA:
“Dağcı” ve “Bengal Kaplanı Gölge Muharebesi” şiirimdeki güzel yorumları için, çok sevdiğim ve saydığım Sn. Demircan, Sn. Hakman, ve Sn. Bardakçı'nın yorumlarına tekrar sonsuz teşekkür ediyorum:
Aynı adlı şiirleri antoloji’den silemedim, ancak bir seriye gideceğini hesabettiğim bu iki şiirimi, ‘AÇA’ şiirleri adı altında birleştirdim.
(‘a’ ve ‘c’ bölümlerinin önceden yazılışına yönelik açıklama -akın akça)
akın akça
-
a. DAĞCI
1.
Dağcı-vazo'da pigme raksı veren
Kuğudan dem vuruyor, Viyana Çocuk Korosu:
Dayanışma Derneği'nin katkılarıyla Bremen'in,
Finanse edilen; Bremen Çalgıcıları'nın silüetinde …
Ve/ ama, sıfatınla anlam bulman için
Çok yakın bir eşik, geldiğin yol kuğuya
Tabiatıyla hitabeden en tanıdık beşik! ! !
2.
Kötü bir dağcı, kanatıyor, kayaları!
Tüm teçhizatı var ama, kanatıyor kayaları:
Tüm teçhizatı var ama, çıkmaya devam ediyor!
Var tüm teçhizatı, ama diretiyor!
Tüm gereçleri var ama, bırakmıyor!
Ancak sızlanmıyor da: feryat ediyor;
Yeri, göğü, inim inim inletiyor! !
Bu böğrüşlerde:
… Doğası-beceriksizim-bir dağcı, kanatıyor,..kayaları!
Onun miğferi, aleti ve edevatı;
Sözüyse onun, er sözü -
Gerçeğinden fakat: gerçek bir Hipokrat yemini! ..
Kalleşliğin kurşuna dizilişinin, şanlı şehitliğin;
Erbunak savaşın..
*
Onun miğferi, aleti ve edevatı:
Asla düşemez, dağdan; düşürülmez:
Yüreği onun; oysa, kendi yüreği! !
Dağların çene kemiği,
Parmakları, yok edici mengene elin;
Diğer beşi’yle masada kenetlenen
Ve düşünen bir filozofun büstü,
Bu kuğu gövdesindeki baş -
Bulutları seyrediyor gözlerden teki,
Öteki bakarken, kazık çaktığı taşlara
-Ve dağa, yine de
Çıkmaya devam ettiği sezilen!
3.
Arz ile gökyüzünün birleştiği
Bir noktanın, yaşayanları sabitlemeye
Böylesine kazık çakışı mı;
Bu kuğuya, esas,
Kayalara kazık vurdurandı? ?
Ama, onun tek gözü;
O gözü bulutta, kirişteydi diğeri!
Farkındaydı, edevat hileliydi!
'Açık olan' yegane 'pencere': *
Koş, oraya!
Kapalı olmayan tek yer orası olsa da;
Orası, açık olan tek izbe, karşında -
Bu doku, her organizmayı kabullenmez
-Özel bir olasılık karmaşası duyumsanır
Bu gölgesinde düzlemin ve o havada!
Her an, ama yanımızda …
(İşte 'hareketli göğün eteğine çivi-o dolunay' -
Kekik esansını harekete geçir, yarasa kurusunda
Alacakara kök vermeyenin, ancak yine kaşık kaşık besleyenin!
Bu kösele; dalgalanmaya doğru! bin katıyla kös bakışlı yele:
Şato, dağın tepesinde;
Bekliyor seni: Zirve, senin iz düşümün’ün ensesinde!
Tek -bekliyor- emrini!
Ama adımlarını devamlı sıkıştıran sen, *
Sen! veremedin bir emri,
Veremezdin; ah geviş getiren!)
*
Sanki, dağ ve dağ, fakat ikisi de aynı şey:
Verdiğin izin yakarışları adına, yağmur yanı başımızda!
Başımızda ve yanımızda ve baş ağrısı, yanımızdayken...
Fakat çorak, soğuk hava adına, yukarıda; su, taşa işler!
Karmaşıklaştıkça bize basitleşen, buna bile rağmen -
Çünkü 'ters eğrisiyle burgaca alan, zamanın-diğer göçer-göbeği'ni..
; Ama riyakar -oto şifresi, masumiyetten türetilen!
b. ZİRVE DÜZLÜĞÜ
Örgü halatlar’ı tercih eden -bu tırmanma esnasında
-Mantolu ipler’i istememiştin, yolculuk başlarken
Her nedense, dinamik özellik sergilemese de
Örgü halatlar ve ulaştın bir garip düzlüğe!
Kapkara bir çok sürgü, sert kış ayının son dikitleri -
Don-sarkıtları: kapkara gökten düşen …
Ondan daha siyah sarkıtlar, koptular gökyüzünden
Ve koyu kahve, iç burkan toprağın üzerine
Düşüverdiler, kaç tane! her yandan! !
Yarılan toprak zarfından -bir kükreyen- fırladı bir soluyan:
Bu pittbull -inci tanesi gibi -daha siyahtı
Simsiyah gökyüzünden, ya da hayvanın çıktığı yeri
Açan, sarkıt-dikitler’den.
Dinamik olmasa da, ‘çok lif’ özelliğinden ‘örgü halatlar’ın
Faydalanmıştın dağa çıkarken! ki artık pek kullanılmayan!
Pek çok kullanışsız özelliği ittin, elinin tersiyle;
Seçmeyerek ama, Kernmantle ipi’ni, seçerek ‘örgü halatlar’ı!
Senin özgür iradendi çünkü yalnızca, bildirgendir;
Bu yolculuğa, dinamizm! !
Pittbull belirince, ormanlar hareketlendi;
Hava açtı, her nedense,..bir anlık.. sanki …
Bir bengal kaplanına dönüşen, o ki sen:
Aydınlanmıştı ortalık, artık belli oldu sebebi! !
İki kişiliğin gücüyle şahlandı ama, Bengal Kaplanı;
Pitbull’un karşısında -diğer karakter, rengiydi onun haki …
c. BENGAL KAPLANI GÖLGE MUHAREBESİ
Senin aslında hor gördüğün bu gölge’;
Gözü kara: ‘Yazık ki, sana benziyor,
Ağır suçlayarak gidip, ses vermediğinde! ’
*
Şu sağ kolundan aşağıya, içerideki;
Ağaçları anlatır sana:
Gösterir bir ulu ormanı, eski deyişleri anlatır;
Hakimiyet, üzerindeki ve bugündeki …
Ve dağlara doğru sen, çıktığınca,
Hayali bir pitbull, geziniyor
Oralarda, sağ omuzda …
Ve kaşına çaktırmış iken
Temelleri -
Gölgesi çeliğin - ve kulağın kepçesi …
Aslında hepsi de,
Kalp motiflerinin yüzeyi üzeri …
Yürek fokurdar dipten, ayrılıkta;
Derken gölgeler -ağlayacak mı- başlamaya …
: Gitmişti yürek, yeni bir temel atışa.
Yeni ama, aynı temel üzerine
Belki, bir dönem, bir rahatlama
Sergüzeştliği -acının kattığı
-Derler: “Ya, sonrası? ”,
“Acıyı mı susturdun, acıyla? ”
Ama, gölgesi bile yoktur Pitbull’un,
Ayrılıklar, daha -dönüşlü- yaşanmamışken:
Bengal kaplanı, vardır! .. Işığı ile oradadır hatta!
-Vahşi doğanın içinde!
Acıyla susmadı bir başka acı, demek;
Uğruna baharlarda sulanacak, sevmek.
*
Tenin içinden fırlar, yaşamak için;
Onun vahşi gözleri, onun azı dişleri.
Pitbull’sa, bakan nefretle;
Savurur rüzgara, gölgesini gururla …
Gölgeler uzayamamıştı güneş ile, bu gölgelikte!
Bu semirişte, bu Pitbull Mamut oldu fakat,
Dişleri onun uzadığında!
Bak! şimdi, geniş bir gölgeliğe çıktı bu ikisi!
Ner’den geldi: Pitbull, burada sanki ev sahibesi!
Fakat Bengal Kaplanı’ysa -onun olamaz tasması! -
Ebru sanatı- bir Kızılderili dövmesi!
İlk sıçradı tabi, Pitbull, başladı kemirgen!
Fiskeyle yere düştü, çöreklenen, kaplanın ensesinden!
Ayağa kalkmasını bekledi şövalye!
Sonra bir pençe -gerçeğinden- yedi; uzandı, yerde!
Pitbull yine uyandı, kayaların üzerine fırladılar!
Başladılar boğuşmaya! Çevrede, ısı düşmüştü, bu esnada!
Gök gürledi bir anda, çaktı bazı şimşekler!
Ve ulu orta, ihtiyar meclisinden,
Üç tane ağaç -yaşlı- devrildi!
Değil üçünden birinin, üçünün hepsinden;
… Altında kaldı bu bronz taş bebek!
: Bu kaplan, onun gözleri doldu yaşla!
Eğildi hasmının karşısında, büyük saygıyla!
Bu nefret kusan gözleri kaparken ama fark edecekti -
Kendi göz yaşlarından önce- aynı yaşları yine, nasılsa? ! ! ...
Dayanamadı, kendini astı, sağlam kalan heyetten,
Tekine -gölgeler artık çekilmişti, gökyüzü hürdü!
O gözlerde ilk görmüş olduğu gibi,
Ebedi olmuştu son gördüğü de...
*
Pittbull’un geldiği, steplerle buluştuğu,
..İzbe-mahiyetli.. -hörgüç-kısrağı:
Belki farklıca, su kaynatan savanların
-Ve sertçesine kayalık bölgeleri, steplerin! ..
: Bir dönüm noktası, sulak savanlarla kuru çöl arası;
Kurak savanların şaşırtıcı tropik yağmur ormanları! ! …
Çölde bir vaha, adı çıkası ada! Kaplanın
Karda izini süren nefret, kuşanmamıştı tasma!
-
açıklamalar:
DAĞCI:
Sıkıştıran: sıklaştıran
'Açık pencere' olgusunu, özel bir hikayeden esinlendim
ZİRVE DÜZLÜĞÜ:
Faydalandığım kaynak:
DAĞCILIK TERİMLERİ ve KULLANILAN MALZEMELER
TIRMANMA İPLERİNİN YAPISI VE ÇEŞİTLERİ
İpler yapılarına göre ikiye ayrılırlar: Örgü halatlar ve Kernmantle (mantolu) ipler. Örgü halatlar bir çok lifin sarılarak oluşturduğu ve son sarımın üç örgüden oluştuğu iplerdir. Dinamik özellikleri yoktur ve diğer mekanik dezavantajlarından dolayı günümüzde dağcılık uygulamalarında kullanılmamaktadırlar. Kernmantle (mantolu) ipler iki katmandan oluşur: Yükün %70ini taşıyan bir çekirdek ve onu dış etkenlerden koruyan çepeçevre bir manto.
Günümüzün modern dağcılık ve mağaracılık ipleri bu yapıda üretilirler. Dinamik dağ iplerinin malzemesi naylondur. Naylon bütün avantajlarının yanında bazı zayıflıklar taşır. Asitlere, sıcaklığa ve UV (ultra viole) ışığına karşı çok duyarlıdır. Asitler ile on beş dakika sürecek bir temas, ipin dayanıklılığını ürkütücü miktarda düşürür. Sürekli güneş ışığı altında bırakıldığında ipin yapısı bir kaç hafta içinde bozulup ipin kullanılmayacak duruma gelmesine neden olabilir. Ve maalesef kimyasal zararları tespit etmek neredeyse imkansızdır. Ancak bir takım hususlara dikkat edip, kimyasallardan koruduğumuzda, ipimizi güvenli bir şekilde kullanmaya devam edebiliriz.
http://www.bedenegitimi.s5.com/dagcilik%20terimleri%20ve%20kullanilan%20malzeme.htm
Akın AkçaKayıt Tarihi : 8.9.2004 06:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

karmaşaların arasında yine iyi bir dağcı olduğın söylenebilir..
aklındaki kavgalar,sevgi ve nefret tüm donanımlarına rağmen örseliyor kişiyi
güzel olan bunun sorgulanmasında kargaşa yaratarak zaman içinde en doğru ve gerekli cevabı bulabilmek...
anladığımı sanıyorum.
hırçın ve kararsız bir yüreğin salınımları...
TÜM YORUMLAR (1)