ABUŞ’UN SEVDASI
“Hangi bağın bağbanısan gülüsen
Aldın aklım beni deli ettin sen”
Bir yaz ayının sarı sıcağıydı
Sırtında orman yolunda
Taşırken kışlık odun şeleğini
Doğurmuştu bir kayın ağacının
dibinde anası
**
“Cılız mı cılız
sıska mı sıskaydı doğduğunda”
ebesi anlatırken geçmişten.
Ebesine “Atgüden” derlerdi köy yerinde
“At güden”
Yani Zühre Bacı işte “Öğ Ebesi”
Ebe…
Kesmişti göbeğini
Odun şeleğinin yanında duran
taş ile
Yakmıştı çakmağıyla
azıcık
bir parça çaputu
basmak için yaraya.
Sonrası…
Sonrası daha ne ola ki
İşte böyle
bir can daha gelmişti dünyaya
Bir de şu göbek bağı var ya
Zühre bacı bu!
Her bir şeyi tamam eyler
hemi de eksiksiz haaa.
“Göbek bağı canlıdır
atman kurda kuşa köpeğe”
Ayak deymedik
kerpiç duvarın dibine gömdürüvermiş
Üç kulvallah bir elham’la…
**
Yıkamışlar
Tuz serpmişler bedenine
“Kokmasın, ham kalmasın
pişsin…
Bizde “Çiğ adamdan hayır gelmez
korkak olur” derler bilin mi?
**
İşte böyle hikayet
Adıyla seslenen fazla olmazdı
ona köylük yerde
“Tekerseven” lakabı adından önce gelirdi
“Tekerseven” derlerdi
Kamyon, taksi, römork, traktör…
Sayabilirsen say birer birer
tekersiz ne yürür ki hayatta
Ama O
bir tek
bir tek kamyon tekerine vurgundu
Hem de nasıl vurgun
karasevda misali
İçten içe yakan
kavuran
harlanmış bir köz
meşe ateşi mübarek
**
Bir adı da “Abuş”
Kafa kağıdına “Abuş” yazmışlar
“Abuş” da ne demeyin!
Kızar ha bilesiniz.
Babayiğit, tuttuğunu koparan
Sarıkamış’ta 9. Kolordu da
Hem de vatan için çarpışan
Dönemeyen sılaya
Dedesidir Abuş Çavuş
Kendisidir yaşatacak adını
Tekrar tekrar Abuşlar…
Tüttürecek bacasını hanenin
sürdürecek soy ağacını ailenin.
**
Hikayesi böyle biline
Böyle söylene dilden dile Abuş oğlanın
İlk sevdası
Tek aşkı orman yolunda başlar O’nun
Yakışmaz bize
Sevdalının sevdasını alevlendirmek,
dillendirmek.
Sevda çekmek zor zaanat
Sevda bu
“Yar” der de dağları deler
“Yar” der de türkü yakar kamyon tekerine
Ol hikayet devam ederken
Susuz, katıksız
En hasından sevdanın
**
Dönerken yuvasında teker
Abuş’un da beyni,
gözü
Bir değirmen taşı misali
Dinksiz
buğdaysız
unsuz dönüyordu.
Bambaşka bir şey bu
Döner teker
Abuş döner
yutar tozu dumanı
“Semah”ını döner Abuş
Teker döner Abuş döner
Sevdalısı toz içinde kaybolurken orman yolunda
Abuş kalmışken tek başına
Yine sesiz türküsünü okumaya başlamıştır usunda
Ezgisi yoktur O’nun türküsünün
Belki de var
Anlaşılmaz- duyulmaz
**
Abuş bu...
Durmaz
Yok dinlenmesi O’nun
Bekler yine orman yolunda
Koşar Abuş varmak için menzile
Tutamaz kimse
Zaten aldırmaz da
Sevdalıdır Kamyon tekerine
***
Sevda yakarken
İnceden akranlarının yüreğini
Abuş oğlan bu
Kem söz ettirmedi sevdalısına
İçinde yaşarken sevdasını
Köyde bir kızın gülüşüne aşık olmayı
İstemedi beceremedi de
Kaybolmayı o gülüşte
Gömdü sevdasını içine
Velhasıl
Daha yaşamın başında
Onaltısındayken
Bıyıkları bile terlememişti
Orman yolunda bir gün
Yine Abuş
Yine Kamyon
Yine toz duman
Kavuşmuştu karasevdalısına
Hemi de arka sağ tekerine
kamyonun
Kazımak ne kelime
Kanıyla çizmişti resmini
onulmaz sevdasının
**
Abuş bu
Sevdi miydi tam sever
Delikanlı oğlandır
Yok kitabında vaz geçmek
Dönerken beyninde sevda semahını
Orman yolunda doğmuş
Orman yolunda ölmüştü işte
O sevdi mi ölümüne severdi.
Öyle de oldu…
Köknar ağacından bir yaprak düşmüştü
Bir eylül sabahında...
09.08.1999 Paşalar Köyü/M.Kemel Paşa/Bursa
Hüseyin Şahin Morhamamlı
Kayıt Tarihi : 14.2.2018 15:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!