Abraham Lincoln’dan Orhan Barlas’a

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Abraham Lincoln’dan Orhan Barlas’a

Dünyada tanıdığım en mütevazı insanlardan biriydi Avukat Orhan Barlas. Kendini öne çıkardığına hiçbir zaman tanık olmamışımdır. “Bu kadar Mütevazı olmayın Sevgili Orhan Barlas herkes sizi öyle sanacak” deseydiniz, o sizi dinler miydi sanki?

Bunca tevazuuna karşın, tanıdığım en dürüst, en değerli insanların başında gelirdi o. Ünsüz bir güzellik anıtıydı desem yeridir.

Bir insanın ünü nasıl ölçülür? Geçenlerde bir TV programında bir fotoğraf sanatçısıyla yapılan söyleşiyi izlemiştim. Söyleşide sanatçı, ne zaman ünlü olduğuna karar verdiğini şöyle anlatıyor:

“Çocukluğumdan beri ünlü biri olmak, en başta babama bunu kanıtlamak isterdim. Benim için ünlü olmanın ölçütü, bir çengel bulmacada resmimin çıkmasıydı. Sonunda o da oldu. O gün ben dünyanın en mutlu insanıydım. Ne gazetelerdeki, ne televizyonlardaki, ne üniversitelerde verdiğim konferanslarımdaki ünümü, bulmacada resmimin çıkmasının mutluluğuyla kıyaslayamazdım.”

Benim ünlülükle ilgili ölçütüm de internet. Eğer bir insandan internette söz ediliyorsa, o ünlüdür bence.

İnsanlar yarınlara yaptıklarıyla kalır. Sevgili Orhan Barlas’la dostluğumuz ileri derecede değildi. Ama o, o kadar çok güzel şeyler yapmıştı ki, Avukat Orhan Barlas’ın güzelliğini görmemek olası değildi.

Sevgili Orhan Barlas’la ilgili birkaç bilgiye ulaşabilmek için internete başvurdum. Karşıma Prof Doktor bir Orhan Barlas çıktı. Sinema müziği sanatçısı bir Orhan Barlas, Oto tamir atölyeleri olan başka bir Orhan Barlas daha vardı. Ama internette Avukat, yazar Orhan Barlas’tan söz edilmiyordu.

Gaziantep’te uzun yıllar avukatlık yaptığından, avukatlığı boyunca haklılığına inanmadığı hiçbir davalıyı savunmayı üstlenmediğinden, yıllarca yerel gazetelerde insanlara iyiyi, güzeli, doğruyu gösteren yazılar yazdığından; önce Varlık’ta, sonra Milliyet Sanat, Sanat Olayı, Adam Sanat Dergisinde yıllarca makaleleri yayınlandığından söz edildiğine dair bir iki cümlecik olsun bulamadım internette.

Dünyaya biraz erken mi gelmişti acaba? Kendisinden söz edilmesini sağlamak için internetin icadını mı bekleyememiş miydi?

Bir güzel insanın güzelliğinden söz etmesi için, onun varlığı, yaptıkları nasıl göz ardı edilebilir. Neden bir şekilde söz edilmez internette olsun, basında olsun Sevgili Orhan Barlas’ımızdan?

Yok günahına girmeyeyim internnetin. Sonunda bir gıdımlık haber buldum internette onunla ilgili: Sevgili Barlas ömrünün sonunda yetişebilmiş Google’a demek ki. Bir sayfada onun yaşamını yitirişinden söz ediliyor hiç olmazsa:
“Orhan Barlas Öldü

Tiyatro-sinema eleştirmeni Orhan Barlas öldü. İki aydır hastanede yatan, kanser tedavisi gören Barlas, 77 yaşındaydı. Milliyet Sanat Dergisi ile Sanat Olayı'nda tiyatro, sinema eleştirileri yayımlanan Orhan Barlas, Adam Sanat Dergisi'nin de sürekli yazarıydı. Barlas'ın cenazesi çarşamba günü Teşvikiye camiinde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu mezarlığında toprağa verilecek.”

Orhan Barlas Gazianteplilerin çok iyi tanıdığı bir Operatör doktorun: Mecit Barlas’ın oğludur. Mecit Barlas, Gaziantep’in ilk cerrahıdır. Antep savunmasında öylesine zor koşullar altında çalışmıştır ki, bunu bile başlı başına efsane sayabilirsiniz.

Mecit Barlas savaş yıllarında evini hastaneye dönüştürmüş, top gülleleri sağanağı altında tedavilerini sürdürmüştür. Bir seferinde ayağından yaralanmasına karşın, kendini tedavi etmeden, bacağından akan kanlara aldırmaksızın yaralı mücahitlerimizi kurtarmak için çırpınmıştır. Bunun sonucu olarak da aksak ayaklı kalmıştır.

İşte böyle güzel bir doktor babanın güzel bir avukat oğludur Orhan Barlas, Bildiğim kadarıyla. Nesteren Barlas’la evliydi. Nesteren ağustosta açan güzel kokulu beyaz sarmaşık gülünün adıymış. Böyle güzel adları vermede üstüne yoktur Kutlar ailesinin. Neseren hanım da eğer bir Kutlar kızı değilse, hiçbir şey bilmiyorum.

Orhan Barlas’ın kendisinden küçük bir de erkek kardeşi vardı. Beyhan Barlas. O da doktordu. Babasının Gaziler Caddesindeki hastanesinde çalıştı hep. O da iyi ahlaklı dünya güzeli bir insandı. Aile terbiyesi böyle bir şey demek. Sadece kendiniz iyi, doğru, güzel insan olmakla kalmıyorsunuz, çocuklarınızı da iyi, güzel, doğru insanlar olarak yetiştiriyorsunuz.

İki büyük avukat yaşadı bu dünyada. Biri ABD Başkanlarından Abraham Likcol’du. Lincoln, mahkemede savunma yaparken savunduğu müvekkilinin suçsuz olmadığını anlamış, dosyayı sanığa iade ettikten sonra yargıçtan “elim kirlendi, yıkamama izin verin” demiştir.

Orhan Barlas ise avukatlık yaşamı boyunca suçsuz sanıkla pek az karşılaştığı için, iki elin parmakları kadar az sayıda dava savunmayı ya üstlenmiş ya üstlenmemiştir. O nedenle “yazın”ı kurtarıcı olarak görüp kendini okumaya yazmaya vermiştir.

Işıklar içinde yat Sevgili Orhan Barlas. Işıklar içinde yatsın bu güzel ailenin bütün bireyleri.

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 5.9.2009 20:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fevzi Günenç