Canım ablam. Ben daha yirmi sekiz buçuk yaşında taptaze bir genç kızım. Yani tabi ki uykuda olduğum zamanları saymadığımdan yirmi sekiz buçuk oluyorum Özüm ablacım çaktırma işte. Şimdiye kadar ne doktorlar, ne mühendisler, ne esnaf ve zanaatkârlar, ne milletvekilleri, ne bakanlar, başbakanlar iste... oo fazla mı gittik ne, neyse ablacım işte birileri istedi üç beş kere de ben hiç birini beğenemedim be ablammm. Şimdilerde de altmış yaşında yakışıklı bir delikanlı isteyip isteyip durur, ne yapsam ne etsem sana bir akıl danışayım dedim benim canımın içi ablacım...
Özüm abla durur mu hemen cevabı yapıştıracaktır, evde bir taze gül rumuzlu bayana...
Benim canım kızım canım evladım, canım yavrum, ibibiğim, kelebeğim, taze gülüm. Belli ki geceleri saymayıp da yaşını yirmi sekizbuçuğa indiriyorsun ama ben yemem, ben adı ile sanı ile maruf, ismi ile müsemma Özüm Ablayım, yani benim kendi özüm bile abla. Neler neler istemiş de seni, canım benim onlara niye varmadın ki zamanında a benim dang... pardon dengeli kızım. Hayır evlenmedin de ne oldu yani, annen baban senin turşunu mu kurdular? Zaten dengeli bir kız olduğun her halinden belli... Seni zilli, seni aşüfte, seni doktorlar, mühendisler isteyecek de sen varmayacaksın, olur mu be kızım? Hani sen varmayacaksan bari beni ara da adreslerini telefonlarını Özüm Ablana ver kerata. Ben de burada bekârlıktan, yastıkları çarşafları yolmayayım, duvarları tırmalamayayım...
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta