Willing to return to the empty desert
searching in vain
a storm wind is blowing...
Death
hidden and unknown
üzgündür
sözcüklerin teşhirinde
görünmemek için
gizlenir dizelerde
soyunur
dikilen yüz döndü güneşe doğru
gözlerim ile, toz dolusu
kupkuru uzayımın orta yerinde
bir ses ilişti benim şaşkınlığıma …
ses, kuyularımdan doğru geldi sessizliğimin
Yes my friend,
remember me?
Remember the woman I told you about?
The woman who conveys you secrets and mysteries
Who dares to confess to you, my master, of her ill choices
Now she wants to confess about her love and its sublimity…
an empty heart
cold as ice
floating on crimson waves
watching the rising light
and the separate days.
Kışların günışığı soğuk ve buz olmalı
yazların duldası sıcak mı sıcak
ki, canlı tutuyorlar bizim günleri
güneş ve mehtap giydiği zaman peçeleri...
Şiirsel yalnızlığımızın geceleri
hissedip
terinin ıslaklığını
okşamak isterim
damlaların kaygısını
Kuşlar şakımayacak bir daha
Nehir akmayacak vahaya
Büyük kederde toprak ana
Yas tutmada ardından
Çünkü artık bu dünya
Onsuz gönenmeyecek asla...
görünmeyen gökyüzünün altın da
yıldızları görebilir mi kör gözler
adam hakkında deli o deseler
kuş sesleri bak şimdi ne alaka
bu gök müydü,o gökmüydü
derken açlık uykusunda
Çöküp dizlerimin üstüne
seyrettim kristal küreyi
duyulmamış, görülmemiş
kuvvetli çığlıklar
sesli sesli konuşmalar
uzun ve derin bir koydaki
selamunaleyküm abim şiirlerini okudum çok içten bir duyguyla yazmışsınız şuana kadar beni anlatan şiir olmamıştı yada şöyle de denebilir hiç bir şiire kendimi bu kadar yakın hissetmemiştim bana bu güzel hediyeyi verdiğin için allah senden binlerce kez razı olsun sağlıklı ve huzurlu ömür dileğiyle ha ...