Abıhayat İstanbul
Arsız bir rüzgar okşar sonbaharda surları,
Yere kum taneleri dökülür, ağır ağır.
Surlar mıdır gizleyen, sendeki kusurları?
Nasıl olurda ruhlar sana böyle bağlanır?
...
Neden ilk sana düşer, hasretin yağmurları?
İstanbul! Huzur sensin, çile sensin İstanbul!
Üç kıtanın sılası bile sensin, İstanbul!
Sultanahmet, bir konuk bekliyor vakar ile.
Üstünde perde olmuş, bulutlar yığın yığın.
Yedi tepene malik, yedi tepene köle,
Topkapı! Ah Topkapı, eşsiz çeyiz sandığın.
...
Senin için kaç bülbül kıydı, yandığı güle...
İstanbul! Gelin sensin, kına sensin İstanbul!
Kendi gelinlerine, kuma sensin İstanbul!
Kaldırımlara düşen binlerce karartıya,
Açıpta mahremini, Boğaz'ı mı gösterdin?
Mavi entarisiyle, raks eden mahçup suya,
Şehvet dolu bakışlar, dokunsun mu isterdin?
...
Ey, kapalı gözlerle görülemeyen rüya!
İstanbul! Umut sensin,şehir sensin İstanbul!
Düşleri aciz kılan, zehir sensin İstanbul!
Fatih bir sır erbabı, sadık bir emanetçi,
Sıkıca sarıvermiş fethin yadigarını.
Gözlerini Eyüp'ten ayırmayan nöbetçi,
Korur minarelerin büyük itibarını.
...
Medeniyetin yüksek burçlarına davetçi..
İstanbul! Ezel sensin,ebed sensin İstanbul!
Işığı arşa vuran mabed sensin İstanbul!
Kızkulesi titizdir, gururlu ve kibirli.
Hoyrat yakamozların odur huysuz bilgesi.
Ümraniye bir çocuk,elleri,yüzü kirli
Her gece ona düşer Beyoğlu'nun gölgesi.
...
Sen tezatlar gemisi, yüreklere demirli.
İstanbul! Yanlış sensin,doğru sensin İstanbul!
Cevaptan mahrum kalmış soru sensin İstanbul!
Babıali'nin seçkin ruhuna aşinadır,
Beyazıt' a aşina, her mürekkep yalayan.
'Feylesof ' Haydarpaşa yine tek başınadır,
Kalmadı ondan başka cihanı sorgulayan.
...
Bir hayat tasavvuru sensiz mi? Boşunadır.
İstanbul! Lütuf sensin,izzet sensin İstanbul!
Yaşanmışlık aşında lezzet sensin İstanbul!
Kambur dedikoducu Çamlıca, bir çöpçatan,
Onun yamaçlarında buluştu, mahçup eller.
Bir bilinmez utancın kurbanı Yerebatan,
Galata'dan meçhule kanatlandı hayaller.
...
Dizeleri coşturup, şairleri ağlatan...
İstanbul! Şiir sensin,türkü sensin İstanbul!
Çığırtkan martıların yükü sensin İstanbul!
Renkler girdaba düşmüş, bir olmuş alfabeler
Kapalıçarşı uçsuz bucaksız bir coğrafya.
Asırlardır dilinden eksilmeden tövbeler,
Taze bir gelin gibi,süzülür Ayasofya.
...
Başka hangi diyara aşerer ki gebeler?
İstanbul! Murat sensin,canan sensin İstanbul!
Pervanenin gönlünde yanan sensin İstanbul!
Emektar Dikilitaş, yine dimdik ayakta,
Yine koyun koyuna, Haliç'teki sandallar.
Başında üç duacı, uzanmış bir yatakta,
İnler Zincirlikuyu, 'her nefise ölüm var'
...
Ölüler hayat bulur, bu gizemli toprakta,
İstanbul! Sihir sensin,masal sensin İstanbul!
Yitik abıhayata emsal sensin İstanbul!
Yitik abıhayata emsal sensin İstanbul!
Alkan KangalKayıt Tarihi : 25.4.2005 21:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Saygılar usta kaleminize.
Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'
Karamanlı Âşık Çağlari
Yitik abıhayata emsal sensin İstanbul!
Yitik abıhayata emsal sensin İstanbul! ............
Bu güzel istanbulu Fatih Sultan Mehmet'e borçluyuz tebrikler.
TÜM YORUMLAR (9)