Hain sarmış yurdu, çakallarla belenmiş.
Memleket yeşermiş soysuzlarla bürünmüş.
Farkeder mi kızıl, yeşil ile boyanmış?
Bu kutlu dövüşte meydan al kandır bize.
Tanrımız buyurmuş; savaş fermandır bize.
Batılının ters yönüne
Yatmak mıdır demokrasi?
Memleketin her köşesin
Satmak mıdır demokrasi?
Zindanlara çekip bizi,
Karşında dururken tankın namlusu,
Sıkmayı bilmez mi o er Mehmet'im?
Sormalı bunların kim sorumlusu?
Kimsesiz kalmanız ne zor Mehmet'im.
Onlarca şehit var, bu bayram neden?
Kor ateşlerle yanan, kanlarımızla onan,
Vatan denilen cânan, şanlı meydan bizimdir.
Ordularla başbuğu, tutulan kutlu tuğu,
Açılan biten çağı, yaratan kan bizimdir.
Aklıma gelince yaşanmış anlar,
Sıcacık bir hisle güldürür beni.
Kahrolsun sen yokken geçen zamanlar…
Bu tatlı hasretin öldürür beni.
Öldürür ansızın o kirpiklerin,
Ürə yimdə od yandırar
Azə rbaycan, Azə rbaycan!
Harda qaldı qutlu günlə r?
Azə rbaycan, Azə rbaycan!
Moskva gə lib vurar bizi,
Şu ayrılık zulümü çekilecek dert değil,
Esir kalmış yurtlarım, yurt desem de yurt değil,
Namert düşman hançeri sırta saplar mert değil,
Adı durur yurtların, töre sayan nerede?
Nesil elden gidiyor, haykır! Duyan nerede?
Affet toprağın bağrına düşmüş er yiğit…
Seni koruyup yanında bulunamadık.
Çarpışırken bizden pek uzak diyarlarda,
Gelip beraber savaşta saf tutamadık.
Yüzümüz yok belki de sana söylenmeğe,
Ne beklersin yalnız taşın başında?
Orda yatan kimdir yirmi yaşında?
Yolcusu yolunda, işli işinde.
Senin kısık sesin duyanlar mı var?
Yar bırakıp gitti uzak ellere,
Bunca namert yan yana,
Türk ile Türk bir değil!
Alnınızda tek kalan
O pis damar ar değil!
Türk’ün başı dik olur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!