Neydin sen?
Yalancı bahara inanmış
narin bir yaprak mıydın?
Papatyaya ağır gelen
çiğ damlası mı?
Anka mısın yoksa
Renkli çiçekleri…
AMA ÖZELLİKLE PAPATYALARI…
ha bir de maviyi ve dahi mavipapatyayı…
LİLYUMU HEDİYE ETMEYİ…
Her mevsim dondurmayı…
IZGARA BALIĞI…
Ve yarın
çarşamba sen olmayacaksın,
sonra perşembe
olmayacaksın
ve cuma sen yoksun,
sonra cumartesi
Meğer ne çok
severmişim seni
yokluğun ıstıraba dönüşüverdi
birden.
Oysa daha dün kollarımdaydın
masallar anlatıyorduk
Ve
adam “sev” dedi çocuğa!
Çocuk da sevdi.
Sabahları cıvıl cıvıl sesiyle,
onu uyandıran kuşları sevdi.
Toprakla birleştiğinde;
Takvim yaprakları
21 Ocakta ısrar ediyordu
yelkovan ve akrep
“4”ün sınırları içinde
geziniyordu.
Gecenin sessizliği ve karanlığı
Artık
kırmak istiyorum,
bu demirden pençeyi.
Artık bu acıya katlanacak
gücüm kalmadı.
Adeta bir demir pençe gibi sıkan,
Kopmak istiyorum
artık!
Hayat nefret ediyor benden,
bense, ondan.
Her şey karanlık kirli:
İnsanların yüzü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!