Bilmedik vuslat için uyuyup
Hasret için tekrar uyanmayı
Bilmedik sevda sözleri duyup
Vatandan başkasına yanmayı
Bilmedik huzuru eğlenmeyi
Ve yüreğim gene dolup taşıyor
Ayaklarım Edirne'yi aşıyor
Yine kanadı şu yüreğim işte
Rodoplar'dan da ileri gidişte
Ve Eylül geldi döküldü yapraklar
Dün geçti, bugün bitti, meçhul yarın
Gönlümde açması için zambaklar
Hayali yetiyor serin rüzgarın
Çiçekler sarardı bir bahar soldu
Var bu uğursuz gecenin elbet sabahı
Kalmayacak bunca mazlumun yerde ahı
Zulmün üstüne umut olup doğacağız
Küfrü bizler ellerimizle boğacağız
Yüreklerdeki son umut ölmüşse
Korku dağları tek tek örülmüşse
Bahtımız kör toprağa gömülmüşse
Çeğan'dan umut olup eseriz biz
Kökü mazide olan cevheriz biz
Yine savaş narası atacağımız günler gelecek
Türk'e savaş düğündür bunu herkes bilecek
Hey gidi anadan doğma yiğit neferler
Yine düzenleyeceğiz Viyana'ya seferler
Parabellumlar kuşakta
Piştovlar kuşanıldı
Bir ihtilal kokusudur
Boğazda yaldızlanan
Yedi cepheye akan can
Kesif baruta karışanlardan biz kaldık
Vuslatın doğurduğu
Hasretin çocukları
Hayatın savurduğu
Vatan tomurcukları
İşte hava yine karardı ve de yükseldi ay
Eskilerde kaldı mertlik, at, ok ve yay
Şimdi devir kahpelik devridir, ne yazık!
Gele gele bu devirde geldik be, yazık!
Yadına düşerse eski topraklar
At sür dolu dizgin yansın toynaklar
Bıyık buran, kaşı salkım saçaklar
Yadına vuslatın, çaresi burda!
Üsküp Drama Bağdat Bercisiye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!