Gökyüzü, zifiri karanlık bu gece,
Belli ki ağlayacak, analar, bacılar o körpecik gencine.
Bir acı geliyor insanın içine, düşününce
Aslında o şeref, nasip olsa nicemize.
Ana, ağlama şehidin cennet bahçelerinde bu gece
Ben şair değilim biliyorum
Çoğunuz palavra diyor, bunu da biliyorum.
Ama ben şair olmak istiyorum,
Güzel şiirler yazmak.
İstiyorum! Ben
Gittiğin günden beri,
Kulağımda bir melodi..
Sen gittin gideli.
Ne güzel de demiş Edip abi,
Hasretim bağrında kışlar..
Bir gecenin zifiri karanlığında,
Yürüyorum sanki hiç durmayacakmış gibi.
Belki de Dünyanın sonuna gidiyorum,
Dilimde yanık bir türkü.
Bir bakıyorum,
Nerede diyorum bazen,
Nerede atalar?
Ne zaman kalkacak ülkemin üstünden
Kara bulutlar.
Kaç diyorum?
Varsa içinde bir damlacık çocukluk,
Durma haydi koş sende!
Ama acele et,
Nede olsa üç günlük dünya..
Düşün bir ne yapıyordun küçükken?
“Gel, gel, ne olursan ol yine gel
İster kafir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…”
Ya Erhamerrahimin!
Hani herkes sanıyor ya beni mutlu,
Yüzümde gülümseme, gözlerim ise umutlu...
Ama bilin ki;
O adam ben değilim.
Düşünüyorum, hani iyi günüm bugün ya,
Bir tane daha, bir tane daha ve
Ardından yirmialtı tane daha haberi!
Yirmialtı şehit ne demek? Bilir misiniz siz?
Seksen milyon Türk evladı...
Kiminiz kurarken,
Gözlerimde neşe,
Kalbimde ise umut
Olunca Haliçte mehtaba karşı
İstanbul Akşamlarında
Bir başka yaşarım ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!