Yem havası çalan yırtık boruyu
Kime öttürürsen öttür yâ Rabbi.
Güdülmeye layık ha bu sürüyü
Kime güttürürsen güttür yâ Rabbi.
Tabanda pencere, tavanda kapı
Kaldırdığın her taşın altında ABD var
Her pisliğin içinden kesin Siyonizm çıkar
Ayırmak mümkün değil bu ikili ortağı
Mayalar aynı maya, damarlar aynı damar.
18.10.2007/Vakit
Önce ellerinde İncil,
Sonra omuzlarında tüfekle geldiler.
Evleri, ekinleri bizim olan topraklara
Uzak ülkelerin uğursuz insanları...
Ne hakla geldiler anam,
Ne hakla geldiler?
Gücümüz kâfi değil, pek naçarız Allah'ım
Tavşan yavrusu görsek hep kaçarız Allah'ım
Yalvarırız kapında el açarız Allah'ım
Bizleri kamusalcı BAŞ'a muhtaç eyleme
Ne zaman yola çıksak yoldan çevrilmekteyiz
Yüklediler her belâyı
Çeke çeke akşam ettik.
Sıkıntıyla dişimizi
Sıka sıka akşam ettik.
Kuş saydılar “kör-budala”
Tellerden dökülen huzur havası
Katran; yağlıkara bezir havası
Yitti ilimizin hazır havası
Birde gıdıklarlar bizleri hasan.
'Gayrı doğmaz' deriz, güneş batarken
ÇANKAYA hep ÇANKAYA, usandık bıktık artık
HİLALKAYA yok mudur şu bizim memlekette?
Ülkemde huzur bozan üç-beş hayası yırtık
Kirli birer cep oldu pantolonda, cekette.
25.04.2007/Vakit
Ya... işte böyledir kardeşim Hasan
'Kazan ver, yiyelim, sen bak' diyorlar.
Yiyince dursalar gam değil amma,
Üstelik, adama 'ahmak' diyorlar.
Tecavüze uğrar din, ahlâk, töre
Kadim zamandan beri varlık kaidesi bu
Yaylalar sümbül kokar, gül nesli gülden doğar
Aşk ile yananların külüne düşerse su
Yeni aşk fidanları soğumuş külden doğar..
26.02.2007/Vakit
Siyaset meslek olur, insanlar keneleşir
Büyükler fil-gergedan, küçükler süneleşir
Ruhlara perçinlenen kelepçeler çözülmez
Günler uzar ay olur, haftalar seneleşir..
Muhteşem dizelerinizi keyifle okuyorum ruhunuza duygunuza kaleminize sağlık
Abdurrahim Karakoç'un şiirlerini okuduktan sonra başka şiir okuyamaz oldun. Tek kötü yanı bu sanırım
Tüm zamanların en iyi şairi