bir temmuz aralığından bir eylül kirişlemesine dek
Sular ıslanmasa da gözlerimiz ıslandı
Göklerin çekiminde kurban verdik bir koçu,
Bayramlar bayram olup, adam bile uslandı.
Yedi haziran günü kaybettik Karakoç’u!
Dile gelse dizeler, yas edip ağlar şimdi
Yetim kaldı Mihriban, bağrını dağlar şimdi,
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi