insanı insan yapan anlındaki akıdır
her durum karşısında pörsümez ahlakıdır
bulut nasıl yön bulur
rüzgara biner binmez
toprak ne denli obur
tüketir de tükenmez
ya yel nereye eser
Hayat dedikleri böylesi bir şey,
Yaşayıp yaşayıp pişman olursun.
Elinden savrulur ümit peyderpey,
Kaybettiklerine düşman olursun.
Döndüm,baktım ardıma,
Kendimi yok saymışım.
Yaş sürdüğüm yurduma,
Bir çivi çakmamışım.
Yaşamışım öylece,
nerde kaldın gece artık geliver
yorganını üzerime seriver
serin dudağını kondur tenime
gölgemi gündüzden toparlayıver
sabaha dek kollarında kalayım
Ne istedimse verdin,
Dahasını bekledim.
Ne de çok değer verdin,
Akledip bilemedim.
Hep almak oldu derdim,
Zamanın ruhu güder medeni köleliğe,
Tükettirmeye mahkum gidişe neferliğe,
Daha çok teknoloji ve daha çok ihtiyaç.
İhtiyaç yarattıkça tükenmeyen dolambaç.
Uyansın istiyorum onca uyuyan insan.
Tükenişe raksetsin kabusun tamtamları.
Uyduruk urbalardan sıyrılıp çıksın lisan.
Hafakana bürünsün teamül ihramları.
Ceberut bir yürekle hür benliğe musallat,
Gurbet öyle olsaydı ki;
Sabah gitsem akşam dönsem,
Penceremdeki elleri,
Sabah görsem akşam görsem.
Gurbet öyle olsaydı ki;
bu akşam kadehimi yine senle doldurup
aldım avuçlarıma öptüğüm elin gibi
aynı içli şarkıyı söyledim durup durup
ve aynı akşam üstü ayrıldığımız gibi
titredi dudaklarım ve nemlendi gözlerim
herhalde yozlaşmış avrupalı bundan daha güzel anlatılamazdı,ekonomik hariç herşeyimizle önlerindeyiz,oda oldu olacak,şuan hepsi çöküşte,bir biz tımanıyoruz,,engin yüreğini ve güçlü kalemini kutluyorum adaşım,,saygılarımla