Can kurban!
Renginin alına,
Ayına, yıldızına,
Şehidinin kanına.
Can kurban!
Cemre düştü sırayla,
Havaya, suya ve toprağa,
Muştular ulaştı ağaçlara,
Çiçeklere, filizlere, tomurcuklara.
Bahar diriliştir, canlanmadır,
Sıcak kumlarına karıştırdım dertlerimi,
Serin sularına haykırdım sitemlerimi,
Sakin dalgalarınla paylaştım sessizliğimi,
Sonsuz maviliğine bıraktım özlemlerimi,
Sessiz rüzgarına fısıldadım sevdiklerimi,
Suskun yalnızlığına bıraktım yalnızlığımı...
Sanma ki kum tanecikleridir durmadan akan,
Ya da güneştir, her gün süzülüp kaybolan,
Sürekli akan da, kaybolan da hep zaman,
Olan biten, sadece haber verir zamandan.
Geçip gitmiştir mazide olan, yaşanan,
Güneş yokken güzelim çiçekler,
Soluk, eğik, kırgın ve küskünler.
Bu halleriyle bile çok güzeller,
Coşmak için güneşlerini beklerler...
It is raining in drops,
So do my tears.
Rain brings happiness,
Tears show sadness.
Clouds are dark grey,
Another beautiful sunset,
You wish it not to end.
Clouds are so soft,
Colors are so innocent,
Skies are so silent.
But they all say,
Gecemde yıldızım,
Gündüzümde güneşimsin.
Kışımda yazım,
Güzümde baharımsın.
Sıcakta serinliğim,
Yüz yıl önceydi tarih sayfalarında,
Cihan Harbi patlamıştı Avrupa’da,
Yorgun Osmanlı kolay lokmaydı hesapta,
Tereddütsüz saldırdılar İmparatorluğa.
Denizden geçebilmek için İstanbul’a,
Kadın anadır;
Evladını dokuz ay karnında taşır,
Yükünü ise sırtında bir ömür,
Uğrunda hiç düşünmeden ölür.
Kadın eştir;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!