Şu an seninle ilk buluştuğumuz,
Fenerbahçe'deki o kahvedeyim.
İlk defa sarılıp koklaştığımız,
O rüya gibi günün özlemindeyim.
İlk öpüşmemizdi, tam şuradaydı,
En güzel çiçekleri öpüp koklamak gibi,
Bir huzur deryasına girip ıslanmak gibi,
Ah birtanem, öyle güzel duygu ki,
Sana sarılabilmek, düşlere dalmak gibi.
.Ellerine dokunmak, mutluluğun ötesi,
Geç vakit gara gittim dün akşam ve..
Bu şehirden ayrılan son trene,
Yükledim tüm hüzünlerimi,
Tren düdüğünü öttürüp,
Çığlık çığlık ayrılırken istasyondan,
Ne bir mendil salladım,giderlerken arkalarından,
Ben uyurken çıkmışsın,
Duymamışım..
İki tel saçın kalmış yastıkta.
Birde kokun,
Kır çiçeklerine hiç benzemeyen,
O kadın kokun..
Aşk çiçeklerimi gönül bağımda,
Açtıranım sendin, solduranım sen.
Bir damla yaş kaldı bak yanağımda,
Ağlatanım sendin, güldürenim sen.
Bedenimde candın, damarımda kan,
Bir şeyler ölüyor içimde günden güne.
Ne kapım, ne telefonum çalıyor.
Kör oluyor hislerimin gözleri...
Hala gelmeyecek misin?
Bu sabah gökyüzünde hüznün karanlığı var,
Belki ben de bu yüzden böylesine durgunum.
Yaşlanan gözlerime küsmüş gibi aynalar,
Yaşanmadan tükenen senelere dargınım.
Ruhum yoğrulmuş sanki bir rüyanın içinde,
Yerine kimseyi koyamadığım,
Varlığın kanımda dolaşan zehir.
Gözlerin, bakmaya doyamadığım,
İçtikçe daha da susatan nehir.
Sen bir sonbaharda sevdiğim kadın,
Bazen kalabalıkta,bir başıma gezerim,
Karanlık bir kuyunun,dibidir yalnızlığım
Koca deryada yüzen,tek balığa benzerim,
Çaresizlik duygusu,gibidir yalnızlığım..
Ne dost ne sevgilinin,gelip kalamadığı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!