Aylardır eski bir kederle çıkıyorum voltaya
Kar kuşları geçiyor semada sürü sürü
Dökülen yaprakların sesini duyuyorum üşütüyor beni yalnızlık
Çehren yansıyor semaya her kar tanesine
Esirgeme kendini semadan
Eskiden
Bir rüzgar okşasaydı yüzümü
Züleyha öptü diyorlardı
Bir çiçek açsa Züleyha geçti diyorlardı
Bir kuş uçsaydı sol yanımdan
Uyanır mısın ? Züleyha
En ayrık batışa hamiledir kainat.
Hasretin içime alev alev düştü
Zaman içimde tükendi adım adım
Bir güzide mektupsun sen
Okunmayı bekleyen
Dokunsam sana nakış nakış işlesem kendime seni
Bilemedim felçli bir kadın gibi
Yürümenin güzelliğini
Öğrenemedim istedim
Ama büyüyemedim
Yanlış adreste değildim
/.
Kirli limanın soğuğunda inadına giyinmiştim
Saklanamadım seyyar çiçekçiden
Sütleğenlerin ılgıt ılgıt kokusundan yağmur başka kokuyordu
Toprakta başkadır barut kokar
Keskin bıçaklar mı ısırıp kemiğe kadar dişlerini indirir
Hoyrat bir tan vaktinde
Kırdılar kalbimi hayasızca
Körpe dallarımı budadılar
Bin kez k ı r d ı l a r
Ama olsun
Yine çiçeklerdenim
Tanrısını terk eden kavmin
Matemiyle haykırdım
Puslu bir hıçkırık ile
Talan edilmiş kainatın kanatlarından
Katre katre akan kanmış meğerki
•°\
II.bab
Tarumar edilmiş bir kavmin sesiyle
Sesleniyorum sana Züleyha
Talan edilmiş ecel caddesinde
Kahverengi gözlerin gelsin
Mülteci varlığıma karşılık
III.bab
Tutsaklığa soyunduğumda
Vurulmuştum sana " Züleyha "
Mavisindeyken düşlerimin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!