Abdullah Edip Çitçi Şiirleri - Şair Abdu ...

Bir taş bir taşa aç,bir taş bir taşa uykusuz
Yürür geceye bir taş,bir taşla konuşur
Bir türküdür tutturur,kara taş ak taşa
Karataş boyanır mı ? Aktaş uyanır uykusundan
Aktaşın çaresizliği,üşür ayazda soğur
Tanla bir değirmen taşı döner durur

Sana masmavi bir gök gönderiyorum
Gözlerinin renginde
Anılardan
Yığın yığın bulutlarıyla
Bir yuva özlemlerimizde tüten.

Bir şey var büyüyen zamanla
Bir şey var gönlümüzde yavrum
Bayraklaşan dalga dalga

Çanakkale,Samsun,Sakarya’da
Belirdi yenilmez gerçek

Aşıklara yaş döker/sevdalı sular
Kerem’in aşkına/Aslı’da yanar
Kaç yanık yolcuya/su verir çaylar
Dertli,dertli akar/çoban çeşmesi

Uzayıp giderler/tükenmez yollar

Kanı mı,bu al gelincikler,
Zamansız ölen çocukların
Sedeften serviler altında
Uyurlar büyük yalnızlığında zamanın

Toprağın altı çocuk,üstü çiçekler

Aydınlığın deli rüzgarıyız şimdi
Atlarımız tutsak değil,şimdi dolu dizgin
Güneşe saygılı olmalısınız,
Bunu böylece bilin.
Gece kuşlarını,ürküttü gün ışığı,şimdi nereye…
Ve her şeyden sonra yorgun dönüşüdür,

Gün batımı saatlerinde
Kınalı bir çocuk başı,sularda
Yıkanır kınalı ellerinde güneş’in
Yoksul sevincimiz bir türkü şimdi
Bir türkü şimdi masallarda.

Gelecekler üstüne gebe her şey,
İnsanoğlu,tohum,bitki ne varsa
Pırıl pırıl bir çağ,altın çocuklar
Tüm kavramlar yeni,güzel ne varsa.

Bir yaban mavisi gülümser gönlümce;

Toprağın kıvancını duyuyor musun?
Umutlar üzre çoğalır bir türküde
Dağlardan denizlere akıp giden
Ölümsüz maviliklerde.

Öfkenin coşkusu mu bu?
Karanlığın,aydınlığa yenilgisi.

Temmuz’un yelpazesi,altın başaklar
Emeğin alın terinde,boy verir umutlar.