Bir dağ düşün,yüce mi yüce
Bir nehir alabildiğine gür akan
Bir aşk düşün,tüm aşklardan üstün
Bir aydınlık öylesine kocaman.
Bir us,uslarda büyüyen
Zehir mi sunuyor ne yaşam altın tasında,
Ölüm değil,bir attır yada bir kuş çok sevdiğimiz
Doğa öylesine anlamlı öylesine güzel ki,
ya gökyüzü !
Işır yüzünde bir Akdeniz güzelliği geçtiğimiz.
Bu güç,bu emek,bu yapıt benim
Bu bire on veren topraktaki gözyaşları,
Bu nar gibi kızaran örsteki alın teri benim
Ellerimde açan yediveren gülleri
Çukurlarda çürüyen,bu sayrı bacaklar benim
Bu topraklar,bu ölüler bizim kutsallaşan
Bu alınteri,bu yokluk,bu gözyaşı bizim
Bizim değil,akan milyonlar kardeşim
Bu tükeniş vardiyalarda,bu bitiş bizim.
Bu uzak yaşantı,eşinden,çocuğundan
Kapımı masmavi sabahlara açıyorum,
Nisan güneşi gülüyor yüzüme
Yaşam yeni baştan tütüyor ağaçlarda
Dudaklarımda bir ıslık,mutluluktan
Gidiyorum işime.
Bir nisan sabahı uyanıyoruz,
Dudak dudağa vermiş güneşle deniz
Dal ilk yeşiline durmuş gelinlik taze
Sessiz.
Papatyalar,sardunyalar,küpeler
Bütün güçlükleri siliyorum yaşam yolunuzdan
Karanlığınıza ışık tutuyorum,biraz durun
Neden böyle umutsuz,çaresizsiniz?
Gözlerinizdeki hüznü okuyorum.
Gecenin sessizlik duvarları sağır mı sağır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!