Senin de saçların sarı
Senin de gözlerin yeşil artık
Sende basit duyguları mühürlemişsin yüreğine
Sende terketmeyi maharet bildin değil mi?
Yazık değil mi ağlarken gözlerine?
“Bana düşer gölgesinde kalmak eski bir hüznün
Büyümek amansızca ve hiç istemeden
Bana kalır saçlarının kokusunu unutamamak
Hep özlem bana kalır”
Yani gitme sende, gece kâbuslarımdaki gibi
Atmaya görsün şafak
Kaç acı çıkarır bu şehir bağrından
Kaç giden vardır yaralı gönüller bırakıp peşisıra
Güneş doğmayı versin kaç pislik çıkar aydınlığa
Kaç gelen olur umuttur tek varlığı
Kim bilir ne düşlerken kaybeder onu
Her yazan olmaz yazar
Bazı yazdıkça azar
Bazı sadece yazar
Bazı bilmez de yazar
Yazar olmaz her yazan
Ama illada yazar
Satırlarımda umut buluyorum yosun tutmuş mercanlara dair
Ne kadar kum kaçsa da gözlerime inci inci gözyaşlarım değersiz
Onun için bu düşmanlık istiridyeye
Su beklerken serap görmenin hayal kırıklığını yaşatma bana
En adi yalanları bilirim ve yalan söyleyen insanların bakışlarını
Durma yolcu boş durma bu alemde
Zaman ilerlemekte,nefesin tükenmekte
kalbimin isyan damarlarını söküp götürme
daha ben kaç kez idam edileceğim yargılanmadan
nolur ala gözlü yar alma ahımı
öldürmek istediğin asi
sensizliği yakmış son çırasında
Sunam çektirdiğin yetmezmiş gibi
Yine çektiririm diyorsun bana
Aşk bir kuyu sunam görünmez dibi
Kuyuda susuzum,muhtacım sana
Sunam öldür beni acı çektirme
Yollarına baka baka
Yitirdim tüm bulduğumu
Sakın bana deli deme
Kaybettim ben sevdiğimi
Bir kurşun at,öldür beni
Varlığım yüzünde yaşar gülünce
Hasretine uyandığım sabahlarda ağlarım yokluğuna
Sensilik kabullenirse bu kör kötürüm halimi
Ya sen kabullenmezsen kutsal bildiklerimi
Nasıl yaşarım bilmiyorum
Bildiğim ölümüm ellerinden olur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!