PİRİBEYLİM senden ayrı kalınca,
Yüreğime hasret duygusu gelir,
Gurbet elde hülyalara dalınca,
Kucağında olmak arzusu gelir.
Burnumda tütüyor taşı toprağı,
SON EŞİK GEÇİLİYOR
Gözyaşımı kederden, dertten sanmayın sakın,
Zannetmeyin sebepsiz, ve hiçten ağlıyorum.
Teselliye gerek yok, beni bana bırakın,
İsteyerek, severek ve içten ağlıyorum.
Üç ayların nurlu kandillerini,
Gönül fanusuna koydum da geldim.
Kur'an bahçesinin sünbüllerini,
Kokladım, ruhuma yaydım da geldim.
Şükür mahyalarda gördüm adını,
Yolcuyum şu menzilde, bir nefeslik durmuşum,
Bu anahtar kapıyı açmak için verilmiş.
Beden denen kafese sığmıyor gönül kuşum,
Bu kanatlar sonsuza uçmak için verilmiş.
Vücudum bir fiskeyle yıkılacak bir konak,
Mesleğimiz muhabbettir,
Nefret bunun neresinde?
Mevcudata merhamettir,
Hiddet bunun neresinde?
Hepimiz ademoğluyuz,
Destur ver ya Nur Üstadım,
Müjdeler getirdim sana.
Aç gözünü gör Üstadım,
Bak neler getirdim sana.
Nurla doldu bütün vatan,
Hiç yoktum, yokluktan çıkardı beni,
Şu müzeyyen mülkünde bir yer verdi.
Ruhuma giydirdi tenden bedeni,
Akıl verdi, hayal verdi, sır verdi.
Gafildim, cahildim, bilemiyordum,
Yürek sevmek için çıkmalı yola,
Sevgi iksiriyle dolu olmalı.
Kul olmamak için başka bir kula,
İnsan Yaradan’ın kulu olmalı.
Kardeşlik şarkısı söylesin diller
Fânisin, gaflete dalma ey insan,
Baharın gidecek, kışın kalacak.
Saçlarına karlar yağdığı zaman,
Gözünde biriken yaşın kalacak.
Bel bağlama bir gecelik rüyaya,
Ömrümün günlerini, saatler saydı gitti,
Gençliğim sabun gibi, elimden kaydı gitti.
Hayat coşkun bir ırmak, mecraya uydu gitti,
Mümkün olmuyor durmak, daveti duydu gitti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!