İster ise kostüm kıravat tak
İsterse ayakta isterse oturt bak
Bir dürüm dür, bir de torba tak
Kiṣiyi giydiği yediği adam etmez.
Çocuğun harçlığı cebinde kalacak
Bir simit bir de oyuncak alacak
Kadın meyhaneden eş beklemiyecek
Asayiş berkemal oturun ailecek
Yuvaları meyhaneye döndürmeyin
Farkındamısın ey insan
Acılar ortak lisan
İnce ince yanıyor cihan
Güle bilene aşk olsun.
Aciz kaldı nice devletler
Herkes kendine yontar dülger misali
Kusursuz sütten çıkmış ak kaşık hali
Yutmuş cüsseyi kostüm kravat entâri
Kızarmaz ki yüz kalmamış astarı
Gül geç Abdil'im belli silsilesinin ahvali
Derlerki bana,nasıl yazarsın ay Abdil ?
Her mısrada ıslanır hüznümden bir mendil
Kıyıpta çıkaramadım ahırda asılı kandil
Dünümü unutmadım bundan yazarım.
*
Dedemin babasından kalma sofra
Modacı elinde bizim kızların ölçüsü
Gitti yavrum,yanık olur anaların türküsü
Beyoğlunda taksimde özel kürkcüsü
Açıl kızım açıl aynalar ten görsün.
Varoşların gülü sosyeteye özenir
Aksa pınarlar derya ya kavuşsa
Ayrılıklar ölse sevenler kavuşsa
Azrail önüne aşılmaz bent oluşsa
Tez uçtun cihan'dan Yıldıray'ım.
Uçunca ruh'un oldumu gönlün
Geçtikçe zaman daha bi özlüyom
Ne derin attın ayrılık temelini Babam
Rüyamda kucaklayıp koklayıp öpüyom
Ne derin attın ayrılık temelini Babam.
Çokta yazacağım göz yaṣım susturdu
Diktiğin çigdem,çiçek gene açtı
Arı'lar kelebek'ler konup uçtu
Sensiz bir kış daha gelip geçti
Baharı sen diye kokluyom Baba.
Kırılınca yen sarar sineyi ince ince acı
Babam;
Göz yaṣım ...
Zincire vursam durmuyor yerinde
Ah çektikçe yürek, bir yara derinde
Ayrılık hasretin azdıkca azdı serimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!