Kıssa ABDESTSİZ NAMAZ
(ŞEYH HADİ)
DR. HİSAMETTİN AŞİNA anlatıyor:
Yirmi sene önceydi namaz vakti erince,
Koştum hemen camiye abdest için girince:
Bekledim ki açılsın kapılardan birisi,
Hayret içinde kaldım, ibretliktir gerisi!
Mahallenin sevdiği imam çıktı içerden,
Yüzünü bana döndü selamlaştı giderken!
Hayret ettim bir anda yönelince camiye,
Bakakaldım Şeyh Hadi abdest almadı diye?
Hemen düştüm peşine sonu nere varacak!
Yoksa imam namazı, abdestsiz mi kılacak?
Aman Allah’ım bu ne? İmam geçti mihraba!
Arkasından saf tuttu konu, komşu, akraba!
Şeyh Hadi âlim diye ne değerler vermiştim,
Abdestsiz imam oldu gözlerimle görmüştüm!
Yaşananları tek, tek; anlattım eşe, dosta!
Seferber oldu yer, gök; herkes ayaklı posta!
Adı kötüye çıktı; kalmadı rahat, huzur!
Kimi casus belledi, kimisi dedi muzur!
Önce eşi terk etti, ardından çocukları!
Sonra kendi kayboldu kesildi solukları!
İki sene sonraydı “Umre” yaptık eşimle,
Dönüşte hastalandım dert başladı dişimle!
Doktor dedi bu derdin bir çaresi var ama
İğne yaparım dersen, başka çare arama!
Namaz vakti gelmeden abdesti tazeledim,
İlacı bulmak için birazcık gezeledim.
Eczacı kardeşlerim ricamı kırmadılar,
Bana iğne yaparken acıtıp, yormadılar.
Camiye girer girmez tuvalete yöneldim,
İğne yeri kanlı mı? Varsa silmek istedim!
Bir anda bütün dünya başıma çöktü sandım!
Ya imam da böyleyse! Zanna nasıl inandım?
Gece gündüz aradım mahalle, sokak aştım;
Düşündüm kara, kara; kendi aklıma şaştım!
Şeyh Hadi’yi ararken esnaf, esnaf dolaştım,
Gözlerime aldandım, nasıl derde bulaştım?
Dediler ki çarşıda “Itırcı’ya” giderdi,
Ara, sıra buluşur biraz sohbet ederdi!
Yalvardım Itırcıya: Şeyh Hadi nerde, bildir?
Yüreğime köz düştü, n’olur acımı dindir!
“İki yıl oldu, dedi. Geldi Hadi yanıma,
İftiraya uğramış, yer kalmamış yoruma!
İğnesini yaptırmış ezandan biraz önce,
İğne yerin yıkamış, tuvalete girince!
Şahit olmam için anlattı bana bir, bir;
Necef’e gidecekti, bilmem şimdi nerdedir!”
Düğüm, düğüm boğazda kaldı bütün sözlerim,
Süyüm, süyüm sel oldu, kör olsaydı gözlerim…
Yirmi sene Necef’e her gidene sordurdum,
Şeyh Hadi’den ne bir ses, ne de haber aldırdım!
Pîr-i Fâni bir düşün; kulak duysa, göz görse,
Her bir zerrende peşin; dile yaysa, söz verse!
Hak’tan şaşmadan işin; akıl aysa, öz erse,
Bakıp da görememek, görüp bilememek var!
Vicdana düşen koru, söküp silememek var!
MEHMET ŞAHAN (PÎR-İ FÂNİ)
29.01.2019 – İSTANBUL
Kayıt Tarihi : 29.1.2019 01:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!