hep sepyaymış yalnızlığın rengi
hep flu…
her şeyin taklidi yapılır
yalnızlığın taklidi yapılmazmış
yalnızlık hep tekilmiş
eğilir bükülür katlanır
asla çoğul olmazmış
sen gittin Abbas…
yalnızlığın feriştahını yatılı ağırladım gönül otağımda
dost sohbetlerinin en sessizi
arkadaş toplantılarının en hayırsızıydım
darağacına gider gibi sokağa çıktım
inime girer gibi eve girdim
komşuların en selamsızıydım
sokak köpekleri kuşlar ve sen hariç
herkese küskündüm
kırıktım döküktüm fazlaydım
sokaktan beni süpürdü çöpçüler
geçimsizdim küfürbazdım arızaydım
statlarda beni yuhaladı seyirciler
dokuz telli bağlamaların tınısına bir kuru efkar bırakıp
var mıydı böyle gitmek
var mıydı böyle sırra kadem basmak
sen gittin
ben hep kendimle savaştım
hep kendi kanımı akıttım
neden dedim hep n e d e n
o gitti sen hala niye buradasın diye sordum kendime
cevapsız kalıca bütün soru işaretleri
beni gösteren bütün aynaları un ufak ettim
kaç zaman oldu
tutmadım rakının beyaz ellerini
şiire de elim varmadı
baba yadigarı bir silahı toprağa gizler gibi
gizledim kalemimi
ah Abbas
öldüğün gün beni de gömdüler toprağa
söyle…
hangimiz ölü
hangimiz diri şimdi…
Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 15.1.2025 23:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!