Abbas
Dostum yol, yavrusu yolcu.
İnsan Beşiktaş'tan geçmeden aşık olmazmış. Bir şekilde yolların hepsi zaten Beşiktaş'a bağlanırmış. Deniz müzesinden vapur iskelesine kadar yürüme mesafesi bile yeter, ondan sonra aşık olabilirmişsiniz. Ama akşam olması lazımmış. Gündüz olmazmış.
Dostum kalp, yavrusu ağrısı.
Geç otur karşıma. Kurdum çilingir soframızı. Ben sana anlatmayayım artık, sen anlat dertlerini. Bir kere de gönlünce bir ay ışığında sen çığır nağmelerini. Hem sen daha iyi görürsün, ben kördüm, bilirsin. Geç otur karşıma, dinsin ağrısı.
Dostum tepe, yavrusu güneş.
Daha kaç kere doğman gerekir anlamak için? Kaç kere battığında dank eder aklına? Kaç şarkı daha dinlemek gerekiyor sence? Aynı şarkıyı, bıkmadan, defaatle. Düşmek için illa uçmak mı gerekiyor önce? Sonra bırakmak acıları. Birer birer. Sessizce.
Dostum ser, yavrusu yâr.
Gelemeyeceğini söyledikleri ve gitmediğim gibi bir akşamdan, son bir kez selamla güneşi doğarken. Ondan sonra hep kutuplardasın. Gündüzü gece, geceyi gündüz bileceksin. Altı ay uyuyup, altı ay uyanacaksın. Sadece kendine bel bağlayacaksın. Susacaksın ve anlayacaksın.
Haydi Abbas. Vakit tamam.
Hem hüzünleri hem de kederi tekrar yaşamadan, bu gece yok kalkmak masadan. Katıp tozu dumana var git! Dönme bir daha geri, gençliğimi almadan. Akşam diyordun, işte oldu akşam.
Bay MelunKayıt Tarihi : 1.10.2025 20:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!