Hayrı şerden ayırmak düne dek kolay işti
Artık doğruyu tesbit zor durum oldu Hasan
Ay, gün, saat, an... ne ki, meclis bile değişti
Hainleri besleyen bir kurum oldu Hasan
Hergün kar bulaştıkça yazlık ayakkabıma
Kim bilir kaç âh koştu gamlı gönül kapıma...
Gözü kör talihime uzattığım kabıma
Koyduğu tebessüm, haz hep yarım oldu Hasan
Nerde Muhsin başkanlar, nerde adamın dibi?
Kimi Kandil'e piyon, kiminde iblis tipi
Sınırıma sokulan Coni yetmezmiş gibi
Maşalığa soyunan bir de Rum oldu Hasan
Kader kara yazdıkça düşlerimeydi olan
Hoş bir seraba döndü, âtî için umulan
O/nurlu bir davayı taşımaktan yamulan
Sadece dizim değil, omurum oldu Hasan
Hasletin her nevisi mevcut iken Adem'de
Rağbet arsıza olmuş terfilerde, kıdemde
Yalakanın baş tacı edildiği bu demde
Hakikati haykırmak kusurum oldu Hasan
Sonsuz saygımız vardır usule, maarife
Görüneni göstermek kör demektir arife...
Zengin ile fakirin arasını tarife
En münasip kelime uçurum oldu Hasan
Kırkıma dek en gamsız ben iken mahallemde
Dertlerimi yazmaktan hâl kalmadı kalemde
Velhasıl; haz umduğum üç günlük bu âlemde
Ne rahat gördüm ne de huzurum oldu Hasan
Kayıt Tarihi : 9.7.2024 22:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimi kuru simitle gezerken Emirgân'ı Kimimize Anzer'den bal sunuyor imkânı Evlerin bodrumuyken gariplerin mekânı Kodamana ya Çeşme ya Bodrum oldu Hasan * Sorsalar heyulaya benzetirdim hayatı Güçlü olana müşfik, zayıfa hayli katı Gâh figüran gibiyiz, gâhi bir yarış atı; Yurdumun her tarafı hipodrom oldu Hasan *** Abdürrahim Karakoç üstadımızın "Hasan'a Mektuplar" serisinden esinlenerek kaleme alınmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!