Aaaa….. Şiiri - Sevinç Kavuk

Eskimoların düz çizgili evren boyutlarında
Hava su toprak ateş dörtlüsü yok
Kendi dillerinden adları İnnuit’miş
Kızılderili ile benzer klasik halleri var ama
Ben de yaşlandım artık, çözemiyorum
Yaşamda üç güzel şey dört bilmece
Başlarım önce kurcalamaya
Kadın kafasını çözmeye
Mesela bir hece eder: Aşk!
Cennet-kadının-ayağının-altındadır
Eder bu da dört bilmece
Üç güzel şeyde; er-kek-ler
Onları da ben ettim cennette melek
Yeryüzü-ahret diye iş paylaşımı yani
Adalet bu, denge sağlamak olsun hani
Çemberi tamamlamak gibi bir şey işte
Yaşadığımız coğrafya ne kadar renkliyse
O kadar süslemeli duyguları sözlerde
Çıplaksa coğrafya; apaçık, çırılçıplak
Dosdoğru, bu işte sadece doğruluk
Toprak buz hava deniz, yoksul hepsi
Ben miyim zavallı şimdi?
Ne gezer, gülmek geliyor işte içimden
Tenimi ısıtıyor gözlerimin tebessümü
Şiirler solukmuş, sözler erir gider
Sise bürünen tepeler gibi denilmiş buna
Gözle görünmeyen, elle tutulmayan
Nereye gittiği belli olmayan bir şey
Ruhumuz da böyle anlatılmıyor mu?
Ve o denli de gerekli işte yaşama!
Ruh ve Şiir… aynı yaştalar mı?
Yoksa beden ve ruh misali hani
Ruh ve Şiir de! öyle bir şey mi?
Güneşin çıktığı yeri fizikçi çok kurcalıyor
Ay’ın ne idüğü olduğuna seyahat planlı
Sahi, şu dünyanın uydusundaki
Yerleşim birimin adı televizyonda
‘Ay üssü Alfa’ niye Ay üssü Urfa değil?
Mitolojide bir efsane anlatılmış bir şairden
Şair Lucian’nın hikayesinin bu anlattığı
Kervansarayın bulunduğu Samosata kenti
Urfa’daydı… Ne oldu şimdi?
Ne var canım bunda? ..
Aaaa….niye homurdanıyorsun ki?
İnsanlarda niye bunca bit var?
Yamyam demedim ki! Bak işte!

Dünyanın neresi, kimin, nerede, ne olursa
Her şeyin en güzeli ve asil olanına bak!
Onlar Türk işte!
Eski tarihin klasik medeniyetlerini ilk kuranlar
Hep Orta Asya’dan çıkma Türklerdi!
Hem bilim adamları niye şairlere bir bakmazlar
Konuya hep soru işaretiyle değinen onlar işte
Daha duyarlı ve sağlıklı yaklaşımlarıyla
Biraz daha gerçeklere inmek hisleri mi acıtır?
Sadece kadın kafasından söz ettim
Yeryüzünden cennete gidecek yol onlar dedim
Odun kafalı ol sen de bana ne bundan ayol!
İnanç gücün ne kadarına yetiyorsa o ol
Kime ne bundan?
İnsanlarda niye bunca bityeniği var diye
Hep söylenmiş şeyleri nakarat ettiysem
İlahi, haksız mıyım ben şimdi?
Konuş de konuşuyorum işte
Sor de arayayım içimin bir yerinde

Başım dönüyor dünyayı taklit gibi
Ama adım atmam gel dersen uzaya
Yüksekleri değil yücelmeyi sevdim
Batarken yerin dibine beni bekleme
Ortalarda bir yerde kütüphanedeyim
Hem taviz verdim işte hoş görüye
Örütbağ denen seyahatte yoldaşım
Sahi, asil ruhlar niye hep yüz yılda
Bir teşrif ediyorlar dünyamıza?
Gittiği gibi aynı hızla geri dönen ruhlar
Nerde mesken tutmuşlar ki?

Ben Asya yaşamının izinde
Doymuyorum hiç! yeryüzünde yaşama
Erkeklerimiz cennette melek demiştim
Orada bolundan kazanmak için yatırım
Burada yaşım orada sayı demlensin mi desem…
Yoksa…falcılığı öğrenmeye kalkışma sakın!
Galiba yine adalet doğuyor gevezeliğimde
Erkeklerin çok kadınlı yaşam hevesleri
Bir ödün mü acaba ahret yaşamlarına?
Çifte mutluluk yaşıyor kadınlar öyleyse…
Adalete her zaman saygım büyük!
Yüce bir duygu!

Sadece gözün gördüğünü değil
Yüreğin okuduğunu da yazmalı
Adalet hakkı…

9 Ekim 2006