Annem papatya kadın köyümüzüm güzeli.
Açıldı ve saçıldı evlilik çağı geldi,
Seçicilik hakkı yok nasibi köyün keli.,
Bozamazdı töreyi bu töreki ezeli..
Papatyası ve keli evlilik çağındalar.
Evlilik geldi çattı gençliği yaşamadan,
Bir örümcek misali hayatın ağındalar.
İşte bu ağ içinde bıkmadan usanmadan.
Yıl 949 doğdum ben Çaykarada.
Annem hayriye hanım babam ise kel yusuf.
EğridereĞorğorasköyünde yağışlı bir havada,
Ana rahmine tepki bir günahkar dünyada.
Yokluk ve sefaletin diz boyu günlerinde,
Dünyaya gelen bebek annemin ellerinde.
Tam yedi kardeşim var dördü kız üçü erkek,
Erkekleri dört yaptı dünyaya gelen bebek..
Babam gururlu adam hiç yokluk göstermedi,
iki üç parça alet mesleği kalaycılık.
Sırtında körüğüyle elinde kısacıyla
Ta Ordudan Trabzona yaya olan yolculuk..
Ne yazı var ne kışı çekilecek mecburen,
Akşamın soğuğuyla güne gece inerken,
Bir yatacak yer için ne kapılar çalındı,
kimi kapıdan kovdu kimi içeri aldı..
Ey benim garip anam sen evde babam elde,
Her ikinizde çekin gurbetin acısınıi
Sadece kocan mı yok? oğulların nerede?
Her şeyinde bin özlem vay be vay anasını..
Babam isyan eylemiş anneme serzenişle,
Buradan bir şey çıkmaz göçelim bir yad ele.
Uzunca konuşmalar babam vermiş kararı.,
kel kafasındaki yer işte ADAPAZARI.
Derken geldik yerleştik üç beş parça eşyayla.
Koynunu açtı artık bize talih kuşumuz.
Kerhen destekleyerek binbir naz ve edayla,
bize ışık olacak diye sandığımız amcamız..
O gururlu kel yusuf ödün vermedi ona,
Tepkisini gösterdi sırt döndü o amcama.
Alarak koltuğuna küçük oğlu mehmeti
Minnetle verileni böylece terk eyledi..
Tek başına kalarak işinin efendisi
Olmanın huzuruyla acep ne yapacaktı.?
Mehmet ağabeyimle vermişlerdi kararı,
Yeni iş mekanları yörenin pazarları..
Değişerek mesleği bitmişti kalaycılık.
Mazide kaldı artık uzunca ayrılıklar.
Babam her akşam evde meslekte terfi! etti
Bitince kalaycılık başladı pazarcılık.
O kadar mutluyum ki kalaycının oğluyum.
Annem babam inanın sizinle dopdoluyum.
Kapları kalaylayan kel yusufun oğluyum,
Bıraktığınız şerefle sevginizle doluyum..
Bu günlere ki geldik nasıl anmam ki sizi.
Bir kusurumuz varsa affetmek büyüklükten.
Bilmem ki torunların anacaklarmı bizi,
Ne ben sizden kopabildim nede tırnak,etinden.
Babama cahil derdim meğerki ulemaymış.
Hangi nasihati boş ne dedi de olmadı?
İkraren söylenecek o kadar sözü varki,
Tecellisi olmayan bir tek sözü kalmadı..
İşte şimdi yoksunuz,hep dövünmek nafile.
Var iken kıymet bilmek yokluğunuz bir çile.
Ne kadar tahmin etsem bunu böyle bilmezdim,
Sizi bir kez görmeye neler neler vermezdim..
Şimdilik dövünmek var hep dizlere vurarak.
Bir ömür geldi geçti son durak kara toprak.
İmkansızki gelmeniz Annem ve babam bekle,
Oraya geleceğiz vuslatımız cennette..
30.05.2002
Halil MüftüoğluKayıt Tarihi : 29.9.2008 15:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(Adalet eski bakanı olan ağabeyim muhterem ismail müftüoğlu ile birlikte ordu mesudiyeyi ziyaretimizde bütün protokolün olduğu bir anda kürsüden''yaşı 70 in üzerinde olan iki üç kişiyi çağırır''kürsüye gelirler.ağabeyim sorar yıl l947-48 burda kalaycılık yapan bir kel yusuf vardı hatırlıyormusunuz der.içlerin birisi evet der hatta benim evimdede yanında küçük bir delikanlı ile beraber kaldılar der..muhterem ağabeyimin o gür sesi ile O KÜÇÜK DELİKANLI BENDİM o zaman kalaycı çırağı şimdi ise ADALET BAKANIYIM der.aslımızı teyit eden bu duygulu ifşaattan sonra esinlenerek yazdığım bu şiirle evremizi anlatmak hasıl oldu.

* Son vagona gelinceye kadar
* Dur durak bilmeden
* Budur belkide bizi yaşamda var eden
* En güzelide değerlerin var olması
* İnsan'ın yaşama tutunmasına güç veren
* Güç verenlerden olmak ne güzel....
Abdulkadır Azaklı.
TÜM YORUMLAR (3)