MİRZA İSMAYIL KASİR
Azeri Şair Mirza İsmayıl Kasir 1805 yılında Şamahı kazasının Laki kentinde (şimdiki Ağdaş bölgesine dahildir) dünyaya gelmiştir.Kasir mahlası ile tanınan Mirza İsmayıl Molla Salim oğlu Ahundov 1900 ılında vefat etmiştir. Küçük yaşta babasını kaybeden şair anası ve kız kardeşlerinin himayesinde büyümüştür. İlk tahsilini Şamahı’da mollahanede alan Kasir sonra Tebriz’e giderek, Arab-Fars dillerini ve yakın şark edebiyatını öğrenmiştir. Tebriz’de eğitimini tamamladıktan sonra doğduğu yere gelmiş ve bir müddet Şamahı’da yaşamışKaradonlu Serhad mıntıkasında çalışmıştır. 1850 yıllarında Lankaran’a göçerek orada mektep işletmeciliği ile meşgul olmuştur.
Kasir Lankaran’da Üsuli-cedid mektebi açmış ve ömrünü halkın eğitilmesine sarf etmişdir. Mirza İsmayıl Kasir genç yaşlarında şiir yazmaya başlamış, Lankaran’da faaliyet gösteren Fövcül-füsaha adabi meclisinin başçısı olmuştur. Eserlerini hem klasik üslubda, hem de halk şiiri tarzında yazmıştır. Lakin şairin şiirleri vaktinde kayıt altına alınıp yayınlanmadığından uzun bir müddet okuyucularla tanışamamıştır. Şairin şiirleri İshak Ahundov tarafından derlenmiş, AMEA Alyazmalar İnstitutunun çalışanları T.Nuraliyeva ve P.Kerimov tarafından tertip edilerek 1988 yılında Azerbaycan’ın Yazıçı naşriyyatında yayınlanmıştır. Şairin aşağıya aldığımız bazı eserleri bu kitaptan transkribe edilmiştir.
GAZELLERİNDEN
Gördüm yene cananımı canan arasında
Guya ki, durub huriyü gılman arasında
Her kim göre ol kameti-mövzunu deyer kim
Bir servü huramandı gülüstan arasında
Oh tek kadi-dilcuyi olub canıma peyvand
Ney-ney bir elifdir, yazılıb can arasında
Gördüm gözünü zülfi-siyahile dedim bes
Nergiz açılıb sünbülü reyhan arasında
Bir zerre cemalinden olub Leylide zahir
Mecnun, yeri var, kalsa biyaban arasında
Mene de ona cilve edib eşki-Züleyha
Koydu neçe il Yusifi zindan arasında
Hüsnile sene Yusif ola belke beraber
Vasf eyleyib, Allah, onu Kuran arasında
Her dem görünür halkayi-zülfinde cemali
Bir kuyi-bilurinidü çovgan arasında
Her laf vuran kimsene aşık ola bilmez
Aşık odu kim can vere meydan arasında
Ey kaş ola bu Kasir’i-biçare mükassir
Mahbus ola ol çahi-zenahdan arasında
OLA
Eger zamanede min mahruy dilber, ola
O kimdi hüsnünde, ey mah, sana beraber ola
Tutubdu zülfi-siyahın tek alemi-zulmet
Götür nikabı yüzünden cahan münevver ola
Kaşındır kovseyn, halın hacer, kadin tuba
Üzün behişt, lebin selsebilü kovser ola
Hatadu ger vereler müşki zülfüne nisbet
Reva deyil ki, cahan serbeser muatter ola
Ölünce, söylüyecekdir cemalivün vasfin
Füzuli, Hafizü Şirazi, ya ki Kasir ola
İSTEMEZ
Bos ki, ahsendir yüzün heç nakşi-digar istemez
Men bu vechile dedim: bu vech zivar istemez
Eşki-çeşmim safheyi-ruhsarı kıldı lalegun
Bir de ol mah suretinden kesbi-ahmer istemez
Mişki-zülfünden senin ahz eyleyib rütbe bunu
Bu müşahhasdir ki, müşki-ezfar anbar istemez
Natevan canım düşüb katli-vüsalın azmine
Kaşların müştakdır, bir ayrı hancer istemez
Lele bahmaz görse her kes goncayı-handanını
Bir de bil, mahşer gününde abı-kövser istemez...
Naz ila raftar eden servini görse, bağban
Bağ ara şümşad, azadü sanubar istemez
Var ne kadri bu fena dünyada ömrü, dilbere!
Kasir’i-biçare senden geyri dilber istemez
EYLER
Hemişe könlüm ol mahparenin vaslini yad eyler
Budur beis, ona bu hasta canını etimad eyler
Edibdir pare-pare könlümü bir az nigahile
Müşehhatdır bu cadugar cahanda çoh fesad eyler
Yüzün göstercek o gülruh vücudimden eser kalmıb
Gözümden kayib olcak derdimi hadden ziyad eyler
Bu yoldan dutmuşam şövkile möhkem dameni-hicri
Yakinimdir meni vaslından ol mah namurad eyler
Ne tarsa mezhebin ol yari-birahm ihtiyar eylib
Ne dini-paki-islama hakikat etikad eyler
Nedir, yarab, sebeb dilber meni daim kılıb mahzun
Rakibin naz birle hatirin peysata şad eyler
Biri yarsın kara bağrım, biri kanımı nuş etsin
Gözü kirpikleri birle bu kasde ittihad eyler
Yakin kilki-kaza bu defteri-alemde ezzelden
Menim bedbahtlar silkinde ismimi sevad eyler
Yazanda safheyi-divana hicran şerhini Kasir
Kalem kirpiklerinden, göz karasından meded eyler
SALIBDIR
Dil meylini bir türreyi-şebgire salıbdır
Divaneye bah, kim özünü gira salıbdır
Nahak yere saldı özünü demi-belaya
Bu kana bulaşmış meni taksire salıbdır
Gönlüm yüzünün Ka’besinin tövfina getcek
Şam ehli tutubdur onu, zencire salıbdır
Efsunkarı-çeşmin Halebi-arizin içre
Çekmiş habeşi kulları tashire salıbdır
Dün guşime bir nale sesi yetdi çemenden
Bu nale menim gönlümü tesire salıbdır
Dil verdi senin zülfi-perişanına dilber
Hali-siyahin Kasiri tezvire salıbdır
10 Ocak 2012
Celil ÇınkırKayıt Tarihi : 10.1.2012 14:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!