OKUMAK ÜSTÜNE
Okuma eylemlerin en soylusu… İnananlara ibadet kadar zevkli gelebilecek bir edim. Bu edim ne yazık ki bizim toplumumuzda pek yadsınıyor.
Sorunun bam teline parmak basalım. Neden okumuyoruz. Hal göçebe bir toplum muyuz ki okumaya vakit ve ortam bulamayalım. Oysa medenileşeli yıllar oldu. İslamiyet’le birlikte bir konar göçerlikten kurtulup yerleşik medeni bir toplum olmadık mı?
Medenileşirken okumayı öğrenemedik mi? Hayır hayır. Biz yerleşik medeniyete İslam ile geçmedik mi? Evet öyleyse İslam’ın ilk emri oku'yu görmezden mi geldik. Peki, içi tıka basa kitapla dolu kütüphaneler neyin eseri. Kahve içmeyi çok sevdiğimiz halde kahvehane kültürünü edinmek için Tanzimat’ı beklemedi mi? Hem de o kahvehaneleri kıraathane okuma evi olarak açmadık mı? Bir yandan kahvelerimizi höpürdetir bir kısmımız çaylarını içer bir kısmımız nargilelerini fokurdatırken kitap okumadık mı? Bir elimizde mesneviler bir elimizde Muhammedî’yeler karşılıklı irfan sofralarında demlenmedi mi? Hele o siyer okumaları hazreti ali maktel kitapları serüvenleri. Karşılıklı irticali şiir okumaları nereye gitti. Kıraathanelerin yerini kahvehaneler aldı onların yerini okey masalarının doldurduğu sigara dumanlarının tilki çıkarttığı mekânlar dahası kumarhaneler almadı mı? Onların da yerini bir yandan lüks otellerdeki eğlence merkezleri avm'lerdeki yiyip içme mekânları yarı açık kız erkek buluşma yerleri sosyal statü artırma mekânları sayılmadı mı? Bütün bu mekânlarda kültürün ksi bile yok şimdi. Hatta kıraathanede bir kenara meraklısı için bırakılan gazeteler de görülmez oldu oralarda.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.