Şiir Okuruna Notlar:
2
Fen Lisesi öğretmenliğim yıllarında yazdığım şiirlerden. Bu öğrencilerin zeka pırıltıları beni aydınlatmış bu şiirlere ilham kaynağı olmuştu. Derslere hep bir şiir kitabıyla giriyordum. Ders bitince onları serbest bırakıyordum şiir kitabını açıyordum. Benlik şiirleri o zaman yazıldı. O günlerde Behçet Necatigil’in kitaplarını bilmem kaçıncı defa okuyordum. Birinci cilde ilaveten bir dostumun evinde bulup aldığım, hala geri vermediğim vermeye kıyamadığım bu kitapları ezberlercesine tekrar ediyor, yutarcasına okuyordum. Derslerde şiir okumamı istiyorlar, ben de onlara ünlü şairlerden en güzel şiirleri okuyordum. Bir sınıfta okuyunca öbür sınıflar duyuyor, onlar da isteklerini bildiriyorlardı. Ayrıca kendi şiirlerimi de okumamı istiyorlardı.Ben bu konuda biraz cimri davranıyordum. Onlara şiirlerimi yayınladığım siteleri tanıtıyor, oradan kendilerinin okumalarını salık veriyordum.
Ben şiir okurken büyük bir sessizlik oluyor, şiir bitince alkış kopuyordu. Bense burası sınıf şov dünyası değil diyerek engellemeye çalışıyordum onları. ‘Sessiz dinlemeniz en büyük alkıştır’ diyordum. Bu okulda 3.5 yıl süren öğretmenliğim boyunca yazdığım şiirler kitaplık çapa ulaştı.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta