İstanbul, İstanbul gibiydı o zamanlar;
Gökyüzü mavi, deniz maviydi,
İnsanlar, İstanbullu gibiydi.
Fıstık çamlı koruları, cumbalı konakları,
Sakaların, yoğurtçuların çıngırakları,
Yağlı boyalı görkemli köşkleri, dut ağaçlı sokakları,
Evlerin güller, karanfiller açan bahçeleri vardı.
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Yürekten kutlarım muhabbetle
buda benimki
Bre İstanbul!
Ey İstanbul! Ben ki burçlarına hilâli diktim,
Uğruna civan mert yiğitlerimle kanlar döktüm,
Senin yollarına bin bir renkten çiçekler ektim,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Ol hasret-i aşkınla yandım yandım da kavruldum,
Gazadan gazaya cepheden cepheye savruldum,
Yıllar yılı nar-ı ateş-i aşkınla yoğruldum,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Bilirim yıllar yılı hasretle beni bekledin,
Muratla güne gün, aya ay, yıla yıl ekledin,
Yüreğinde sevda sevda cehennemleri sakladın,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Nice nice serdarlar sevdanla yandı tutuştu,
Alperenler, bahadırlar senin için vuruştu,
Ol bezm-i yarenler Eyyüp Sultan ile buluştu,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Ahİstanbul! sen yok musun, yoksa sen hiç yok musun?
Yoksa koskoca Fatih-i İstanbul’a çok musun?
Yoksa sen ehl-i cehle Hakkı Huda’dan hak mısın?
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Göklerde yankılandı Ezan-ı Muhammediye
Gözlerimizden kalktı perde uzandık Kabe’ye
Biz kapandık Ayasofya’da seninle secdeye,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Şükür kavuştum sana, sen de kavuştun ya bana,
Ben ki seninle hükmettim tüm çağlar-ı cihana,
Selam olsun hocam Yesevi, dedem Oğuz hana,
Bre İstanbul! Hünkâr-ı Fatih benim, ben Fatihim.
Bilal Özcan
Öznel bir kamera kayıtı..
Eski zamanlardan şimdi'ye..
Şimdi salt İstanbul değil;bütün yurt göreceli bir kirlenişi yaşıyor.
Şiirle geçmişe tanıklık edilmesi elbette ki güzeldi..
Kutlarım.
Erdemle.
yüreğinize sağlık hocam,
İstanbul'un kültür başkenti kutlamasının yapılacağı bir günde
güzel ve anlamlı bir şiir
saygı ve selamlarımla...
HOCAM KALEMİNİZE SAĞLIK....KUTLARIM
SAYGILARIMLA
MÜKEMMEL BİR ANLATIM HARİKA BİR ŞİİR. KALEMİNİZ HER DAİM VAR OLSUN ÜNAL HOCAM. SELAM VE SAYGILARIMLA...
can..bu kadar mı güzel anlatılırdı bir dönem?
helal olsun...
kutluyorum güçlü kalemi..
namık cem
İstanbul,İstanbul gibiydı o zamanlar;
Gökyüzü mavi,deniz maviydi,
İnsanlar,İstanbullu gibiydi.
Fıstık çamlı koruları,cumbalı konakları,
Sakaların,yoğurtçuların çıngırakları,
Yağlı boyalı görkemli köşkleri,dut ağaçlı sokakları,
Evlerin güller,karanfiller açan bahçeleri vardı.
...Ve sabahlar,limon kolonyası gibi manolya kokardı...
Sevgili Ünal Beşkese,bir İstanbul beyefendisinden,eski İstanbul'u dinlemek ne hoş
Rüya gibi,masal gibi bir şey.Bütün zerafetinizle o güzel günleri nakşetmişsiniz yine dizelerinize.Eski İstanbul'un güzelliğini,müstesnalığını hep anlatırlar ama,sizin dizelerinizde bir başka sihir,bir başka zerafet var.
Adam gibi adam deyimi vardır ya,işte öyle,şiir gibi şiir.....
Hisseden o asil yüreğiniz hep coşsun,yazan kaleminiz kavi olsun.
Her şeyin en güzeli sizin olsun.
İstanbul kadar güzel,masmavi ve manolya kokulu bir yaşamınız olsun.
Tam puanım panonuzda
ve büyük bir hazla şiiriniz antolojimde...
Sevgilerimle....
Ünal Bey şiirinizi okuyunca insanın gözünde bir anda osokaklar o evler canlanıveriyor kaleminize sağlık Mesut Özbek
Abbasağa parkına bakan,
Maşuklar yokuşunda
dizilmiş cumbalı evlerden
birinde Hürriyet gazetesinde
neşrolan resimli Koca Yusuf'u
okuyordum. Nerede ise bunu da
yazacakmışsınız ÜSTAD..
Var olunuz saygılar selamlar
Bedri Tahir Adaklı
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta