Akşamın, eflâtundan menekşeye döndüğü zamanlar gelirdin,
Yudumlanmadan koklanan şarap kadehi gibi
Sarhoşluğun başlangıcıydı bu, bilirdim.
Ellerin hep 'haziran güneşi' gibi olurdu ellerimde,
Gözlerin, kumsala vuran dalgalardı gözlerimde; vurup vurup çekilen...
Sesin çıkmaz mıydı, ben mi duymazdım
Ve bir sevdâ, haykırır,dururdu içimde...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tamamı duyguların çok güzel anlatıldığı harika bir şiir kaleminize sağlık Mesut Özbek
Ayakta alkışlıyorum sevgili üstadım bu harika dizeleri. O ne yürek, o ne duygulu duygular, biz artık yazmayalım, sadece sizi okuyalım. :)) Gerçekten bu harika dizelererinizi ve sizi kutlarken, saygım ve sevgilerimle şiirlerle kalın.
Ruhi HATUNOĞLU
offff...o şarkı....
en sevdiğim şarkıdır biliyor musunuz?
dinlemeye doyamam...ve bıkmam...
böyle bir şarkının ilham verdiği şiir nasıl muhteşem olmaz?
alkışlar kocaman yüreğe...
.....'İçtik kanarak,bir ezelî mey'di o akşam,
.....Rüya gibi,hülyâ gibi bir şeydi o akşam...'
YÜREĞİNE SAĞLIK ŞİİR BABA SELAM VE DUA İLE...
Ve yıldızlar sarhoş olmaya başlayınca
Ellerin.'temmuz'a dönerdi,dudakların bana...
Sarışın değildi vakit,esmer de değildi,
İnce bir rüzgâr kıpırdanırdı saçlarında,
Birtek onu tanırdım,kumraldı
Ve ne zâlim bir kumraldı hem...
Sesin yine duyulmazdı ama bilirdim; sevdâlıydı...
Çok güzel bir şiir
Şairi kutlarım
Mustafa Yiğit
Eh, tabi aşık olursa insan
O geceye bir bak, inanmıyorsansan,
Çünkü ay dalmıştı mehtap içine,
Yıldız yaldız olmuş, aşk'tan gecene.
Kutlarım şairim mükemmel bir şiir..
Muhabbetle selamlarım..
Bedri Tahir Adaklı
Ellerin.'temmuz'a dönerdi,dudakların bana...
Çok güzeldi üstadım... Sayfalarında gezinmeyi en sevdiğim şairlerdensiniz... Şanslıyım sizi okuyorum.... Saygılar...
Haziran gibi ılık temmuz gibi sıcak ağustos gibi yakıcı her dizesi ....şiir alıp götürüyor mevsime uygun seven sevilen yüreğe uygun biliyorum satırlarım yetersiz bu güzel şiir için........yüreğinize sağlık efendim....saygılar......
Sayın Beşkese tek kelime ile harikaydı efendim... Kutluyorum, saygılar
MUHTEŞEMMM.!!!harkulade güzelll..ve düş gibi tam da adı gibi bir yaz gecesinde buldum kendimi okurken .. ben şiir okudum...bu şiirin ellerinden öperim...
Bu şiir ile ilgili 87 tane yorum bulunmakta