Hamiyetinden, İstanbul un siyasetine daldı
Esaret hayatını hatırlayıp, hemen uyandı
Çok şaşaalı geçerken, İstanbul’daki hayatı
Çamlıca’daki köşkte, bir gün aynaya baktı
Saçında sakalında gördü beyaz kılları
Canlandı, Kosturma’daki firar hatıraları
Esaretteki, halet-i ruhiye başladı yine
Dünya hayatına, küsmek geldi kalbine
Üstadın cesedi, ruhuna dar geliyor
Bütün latifeleri ise feveran ediyor
Sanki bataklıkta hissediyor kendini
Kurtulmak istedi ama yollar çok çeşitli
Şaşırdı, bir an tereddütte kaldı
Gavs-ı Âzam Geylânî’nin eserini aldı
Fütûhu’l-Gayb kitabını tefe’ül edip açar
Karşısına şöyle acayip bir ibare çıkar
“Sen Dârü’l-Hikmet’desin güya”
“Kalbini tedavi edecek bir tabip ara”
Gavs-ı Âzam şeyh Abdülkâdîr Geylânî
Sekiz asır sonra Üstad’ı, etmişti tedavi
İmam-ı Rabbânî’nin Mektubatını aldı eline
Birden tefe’ül edip, açtı halis bir niyetle
İmam-ı Rabbânî, iki mektup yazmıştı üstada
Hem de “Mirza Bediüzzaman’a mektup” namıyla
Gavs-ı Âzam, üstadı tedavi edip şifa verdi
İmam-ı Rabbânî “tevhidi kıbleyi” tavsiye etti
Yalnız olmadığını anlamıştır, Bediüzzaman
İnsanlığın tek yolu var, oda Hazreti Kur’an
Borborunbekir
Bekir ÖzcanKayıt Tarihi : 29.10.2013 16:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bediüzzaman Said Nursi Destanı - Kronolojik Şiirsel Hayatı
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!