kulağında belediye işleri
eski yazlıkçı köpek havlamayı öğreniyordu
peşimden
siyah beyaz damalı örtüsünde masanın
cirit atıyordu piyonlar
ganyanı düşük atında şahın peşinden
kumdan kalesinde vezir o sıra
fillerini zor zapt ediyordu
ölü yapraklar üzerinde
parktan geçerken
tutamıyorum kendimi
kelimeler düşürüyorum
bu parkı bilmezsin diye
kaldırımın kenarında
geveze gökgürültüsüne dalmış
pazarları da çalışan
sokak lambası
ve yandıkça kararan
haberin bile yok
saçlarında
ne güneşlerim vardı kıskanan
gecelerce de yıldız
kızaran
kapı önüne konulmuş
yakası yırtık
düğün çelenginin kırmızı kurdelesinde
yazıyor
duyulmamış şöhretler
hala içerde bekleyen kısmetler öylece
havalarda asılı kalmış çiçekler
savrulan ve üstelik günahsız
yalnızlığın en güzeli bu
yalnızca seviyorum seni
tek başıma
yalnız
masa altında rakı
erketeye yatmış ve
çay bardağı kırılmış heyecandan
kenarında susamış havuzun
belki de olamayacağım yerdeydi
aradığım
hep sıla dolu ıssızlık yaşadığım
sensizlikti yabancılığım
gün batımında parktaki her şeyde batıyordu
kadın sigarasını yaktı
Sonra ışıklar yandı
çorapsızdı
ve şarkı söylemiyordu
ölü yapraklar arasından
etekleri esiyordu
Kulaklarım utanmaz
Sen şarkı söyle
Kayıt Tarihi : 4.8.2019 16:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nahit Sadi Baysal](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/08/04/70.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!