Parlak bir gökyüzü kızarıklığı…
Uzakların sesi yapışmış duygularıma…
Bir avuç mutluluktu aranan, yollar ve kaldırımlar…
Kaldırım taşlarının belirsizliği ve yalnızlık, koyu bir düş sonrası…
Ay’ın hilâli öyle canlı ki, sanki bir ucu deniz suyunun bittiği yerde…
Belki de taşınan umutlar, düşlerin ardına gizlenen arzular, garip bir iç sızısı bitti bitecek, yüreğimdeki yama altında saklanan sevginin özü ve yalnızlık…
Unutulacak tüm düşüncelerin kıpırtıları ve yokluk, can sıkıcı bir titreyiş kıskanç bir ağlayış sesinin hissedilişi, yıllara sarılmış yolların işaretlerinin okunuşu ve damıtılmış tüm düşüncelerden fırlayan gözlerinin siyahıkoyusu bakışlarının rengi…
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta