O gün ilk defa kendimi derste bulmuştum. Konuşanları hem duyuyor hem anlayabiyordum. Duyuyordum. Konuşanları görebilyordum. Görüyorum, duyabiliyorum hatta parmak bile kaldırabiliyorum. İlk parmağımı kaldırmıştım hem de ilk parmak kaldıran, tek parmak kaldıran.
Başlamıştım kendi kendime ‘’ Sınıfın en iyisi ben mi olamaya başladım? ’’ demeye. Sınıfın en iyileri suskun. Sınıfın en iyileri isyanda ‘’ Öğretmenim başka ödev verseniz…’’ Sınıf isyanda, öğretmen ısrarda ‘’ Yok mu içiniz de bir tek kişi ‘’ Ben yazacağım! ’’ diyebilecek? ’’ İlk parmak kaldıran ben. İlk ‘’ Yazacağım.’’ diyen ben.
Bir türlü anlamamıştım sınıfın iyilerinin ödevin konusu ‘’ Kendinizi sorgulayan, tanıtan bir yazı yazınız.’’ Cümlesindeki ‘’ Kendiniz’’ sözcüğünü anlayamamış olmalarını. ‘’ Kendiniz’’ … İnsan kendini, kendi adını, babasının adını bilmez mi? Yetmedi bir de öğretmene ödev değiştirtmeye kalkıyorlar. Demek ki sınıfın iyileri ayıbı bilmiyormuş. Yaptıkları resmen ayıp. İnsan olan insan utanır. Bizimkilerde utanmak nerde? Tutturmuşlar ‘’ Öğretmenim ödevi değiştirseniz..’’ Helal olsun öğretmene ödevi tüm ısrarlara rağmen değiştirmedi. Doğrusu ilk defa bir öğretmeni sevmeye, ilk defa bir öğretmeni dinlemeye başladım.
Eve geldiğimde çekildim odama, kapadım kapısını. Başladım yazmaya. İlk cümlemi yazdım ‘’ Ben Kamil’’ Kapı çaldı. Çalan annem ‘’ Oğlum,yemek yiyoruz.’’ ‘’ Siz yiyin, ben ödev yapıyorum.’’ diyorum. Annem inanmamış olmalı babama ‘’ Kemal kapamış kapısını, çıkmıyor, bir de ‘’ Ödev yapıyorum.’’ diye yalan söylüyor. Bu defa doğru söylüyordum ama annem inanmamıştı. Nasıl inansın bunca yıl oğlunun elinde ne kalem görmüş ne defter ne de duymuş ödev sözcüğünü. Odamın kapısı tekrar çalıyor, çalan babam ‘’ Aç kapıyı..’’ diyor. Açıyorum kapıyı. Babam bakıyor bana. Ben masada oturmuşum, önümde defterim, elimde kalemim. Babam duraksadı. Şaşkınlığını üzerinden atmış olmalı, defteri aldı. Okudu yazdığım ilk cümleyi ‘’ Ben Kamil’’ döndü bana ‘’ Her şey bitti şimdi de aşık mı oldun? Kime mektup yazıyorsun? ’’ dedi. Ben gösterdim ödev konusunu ‘’ Kendinizi sorgulayan, tanıtan bir yazı yazın.’’ Dedim babama ‘’ Baba, yazıma ben Firuzan’’ diye başlayamazdım. Babam gülümsedi, ilk defa bana inandı.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta