Bazen dağlar aşıyorum.
Çoğu insanın gözleri üstümde,
“ Aşılmaz oğlum...! ”
ben aşmasının yolunu biliyorum bilmesine de
dağın öbür yamacından korkuyorum...
Dümdüz bir ovadan geçiyorum bazen.
Bir çoban kırk koyun peşinde,
Bir de köpek var sürünün endişesinde...
Dereler biliyor nereye gideceklerini,
Arılar biliyor çiçeklerinin yerini...
Herkes biliyor bilmesine de
Bu yolculuk nereye?
Kıvrım kıvrım gidiyor yol uzaklara.
Kıvrım kıvrım olduğum yerde kıvrılıyorum.
Sabah binerken sırtıma asmıştım güneşi
Şimdi artık batışını görebiliyorum...
Biletimde yazmıyor gideceğim yerin adı
Ara sıra;
“ Müsait bir yerde inecek var...! ”
demek istiyorum,
ama bir türlü ben müsait olamıyorum.
Pencereden kaçan onca müsait yere
Dalıp dalıp gidiyorum.
Duruyor otobüs bazen.
“ Hayata yarım saat yemek ve ihtiyaç molası....”
İhtiyaçlarım geliyor aklıma
sayıyorum, sayıyorum,
dakikalarla çarpıyorum....
Bu molalar beni kesmiyor
olduğum yerde çarpılıyorum.
Bir yolculuğun tam ortasındayım.
İnenler... Binenler...
Gelenler... Geçenler...
Bileti kesilmiş bir yolculuğun
44 numaralı yolcusuyum...
Kayıt Tarihi : 18.1.2006 02:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)