Düşünmek
belki de
öze ulaşmak içindir...
Özde...
kendini tüm çıplaklığınla
bulmaktır...
Hakikat öz ise
eğer...
Aslında herşeyinle
kendini sevmendir...
Aslında tanrıyı sevmendir...
Senin tanrını sevmen...
Yani seni hep affeden
sığındığın tanrını...
Yani senin kendine bile
kızdığın şeyler için...
Seni her daim affeden
Tanrın...
Çevrendeki herşey
senin için
O an ki...
Yol
göstericilerindir...
Kendi özüne
daha çok ulaşman için...
Çevrenin aynasısındır...
Varlığın
O an...ki
senin gerçekliğinde
yaşananlardır...
Yani komik olan
senin filminin
sana bile bazen saçma gelmesi... :)
Dersin ki:
Bu nedir ya?
Ne yaşıyorum ben?
Sensindir
aslında o filmin başrolü...
Gördüğün herşey
kızdığın kırıldığın
mutlu olduğun herşey...
Sensindir işte...
Direnmek yerine...
"Ben bunu neden yaşıyorum?"
"Bana ne gösterilmek isteniyor...?"
Öz...
ne diyor sessizce kulağına?
Ya da
"Ben ne yaşıyorum da
bu kadar öfkeleniyorum?" noktasında...
Öfke aslında sensindir...
O
Senin karmaşan...in
Zuhuru...n...da...ki
Yansıma...
Seni sana hissettiren
O sarsıntın...
Beş gün içinde iliklerine kadar
seni sarsan o şey yok olabiliyor
Oysa ki...
Yerini sevgi alıyor...
Yumuşuyorsun...
Zaman geçtikçe
öfkenin yerine
Geçen
Sevgi titreşimin...
Sana gülümsüyor...
"Yoluna devam et..."
"Hiçbirşey gerçek değil..."
"Sen sadece bir filmdesin...
Ve izliyorsun..."
"Uyan artık."
Der
Kalp...in...
İşte
O farkındalık
Anında...
Kabule geçtiğin an
film de güzelleşir...
Heyecaninda
Koruklenir...
Ve kendi filmini
Yeniden
Bambaşka
Bir gözle....
izlemeye başlarsın artık...
Hem disaridasindadir
Hem de içeride...
Kendi
Yaşam oyunu
çemberinin....
XXXX
Bugün bana ne öğretecek bu sahnemde?
Yani ben...
Yani aynaladığın çevrem...
Yani özüm?
Yani biz...
Yani senin tanrın...
Yani yani yani derken
bir sal ya cümlesi duyulur
O an...
iç öz sesinden...
Ve kabule geçersin...
Tefekkür bu...
XXXX
Ve hikayen
artık...
Mutlu sona doğru gider...
....
Yorgunsundur ama
mutlulukla gülümsersin...
Ne de çok şey öğrendim...
Neler yaşadım ama güzeldi be!
İçimdeki o çocuğun
Yaşam Oyununun
şapşikliğine kurban...
Ya Selam!
Ece'rtan
Ece Ertan 2Kayıt Tarihi : 19.1.2025 16:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sözcüklerin güçlenmesi ve onları dokuyarak bir şiir haline getirmek, büyük bir cesaret ve yenilik ister. Çünkü onun şairleri, kendi başlarına ortaya çıkararak bir risk alır; şiir, ruhun çıplak kalışıdır. Yine de bu cesaretin, insanın kendi özüne ulaşamaması için gereklidir. Şiir yazmak, bir anlamda içsel huzuru aramanın, dünyanın bir anlamı derinliğine ve insanlığın ruhuna dokunmanın en zarif yollarından biridir.
Sizi, bu zarif sanata gönül verdiğiniz için tebrik ediyorum. Kelimelerin gücüyle dünyayı anlamak, anlatmak ve hissettirmeye çalışmanız, sadece bir sanat eylemi değil, aynı zamanda bir insanlık hizmetidir. Şiirleriniz, sizi yapan derin derinlerin ve devam edenlerin devamıdır. Onun bir dize, içsel bir yolculuğun haritasıdır ve bu haritayı okumak, başka ruhlara da bir ışık olacaktır.
Şiirle dolu bir yolculuğunuzda, kaleminiz her zaman güçlü, ilhamınız sınırsız olsun. Bu benzersiz sanatınızın, hem size hem de okuyucularınıza sonsuz bir anlam kazandırmasını dilerim.
Kaleminiz daim olsun.
Mesut Bey cok tesekkur ederim. Çok onure oldum. Sevgiler.
TÜM YORUMLAR (2)