Gül biter dediler vurduğun yerden,
Vur ki, dert görmesin ellerin ustam.
Ne varsa bildiğim böyle ezberden,
Yüzümde açtı bak, güllerin ustam...
Senin ekmek teknen baba ocağın,
Şefkatle açtın sen bana kucağın…
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
usta şiirime ustam şiirinizle cevap vermeniz ve buşiirinizi bana hediye etmeniz beni çok mutlu etti o güzel yüreğinize sağlık...saygılarımı sunarım ustam..
Ustam - Halil Şakir Taşçıoğlu.... Bir Şiir / Bir Yorum
USTAM
...Vefa, sadece İstanbul'da boza yapılan bir semtin adı değildir...
Gül biter dediler vurduğun yerden,
Vur ki, dert görmesin ellerin ustam..
Ne varsa bildiğim, böyle ezberden
Yüzümde açtı bak, güllerin ustam...
Senin ekmek teknen, baba ocağın..
Şefkatle açtın sen bana kucağın,
Yaptın benim için tüm yapacağın..
Öpülesi senin ellerin ustam...
Yaptığım her hüner senin eserin,
Benden çok senin var onlarda terin..
Saygım var, her zaman kalbimde yerin
Tükettin benimle yılların ustam...
Öğrettiklerini hiç unutmadım..
Seni ben babamdan ayrı tutmadım,
Öğütlerini boş yere atmadım,
İzlediğim yollar, yolların ustam...
Verdin icazetim, kuruldu işim..
Sayende kazandım ekmeğim, aşım
Sevinçten, döktüğüm bütün gözyaşım
Helal et verdiğin hakların ustam...
Antalya-2007
HALİL ŞAKİR TAŞÇIOĞLU
USTAM
Ahilik; rehberi Ahi Evran olan, inanç boyutu güçlü bir meslek kuruluşudur. Mesleki örgütlenmenin yanına ahlaki bir boyut ekleyen Ahiler, dayanışmayı önde tutan, çalışkan insanlardır. “Ben”i olabildiğince “Biz”in içinde eriten bir yaşama biçimi ve olgunlaşma süreçleri kurarlardı…
İnsanların “konuşmasına” değil, “yaşayış biçimine” bakıp değerlendirirdik o zamanlar… Özümüz ile sözümüz birdi; hem bizim, hem yönetenlerimizin.“O güzel insanlar, o beyaz atlara bindiler ve gittiler…” sanki… Ben yine de o güzel insanların aramızda yaşadığına inanıyorum. Sokaklarda, meydanlarda, çarşıda pazarda onlarla sık sık göz göze geliyorum…Sessizce selamlaşıyoruz…
Ahilik, önemli ölçüde bir “usta-çırak” ilişkisidir. Eğitmek, becerilerle donatmak ve el vermek’tir. El verecek derecede “iyi bir insan” yetiştirme çabasıdır. Yetiştirdiğin birine hayat boyu kefil olmaktır.
Gül biter dediler vurduğun yerden,
Vur ki, dert görmesin ellerin ustam..
Ne varsa bildiğim, böyle ezberden
Yüzümde açtı bak, güllerin ustam...
Usta, yüz bilgisinden doksan dokuzunu adım adım, sabırla öğretir… “Biri” de çırak hata yaptığında “dur” deme yöntemidir… Dur demenin sadece vurarak olmağı bir gerçektir ama bazen oraya dayandığı, son seçenek haline geldiği de başka bir gerçektir. Ezberin de ikili bir özelliği vardır: Bilgiyi ezber yöntemiyle aktarmak kötü; kalıcı bir öğrenme yöntemiyle içselleştirip bir “ezber” haline getirmek, akıcılaştırabilmek ise iyidir.
Senin ekmek teknen, baba ocağın..
Şefkatle açtın sen bana kucağın,
Yaptın benim için tüm yapacağın..
Öpülesi senin ellerin ustam...
Çırak da zamanında anlamaz bu öfkeyi, “şiddeti”… Ustanın bir azarı ya da tokatı “durulacak nokta”yı işaretlemektir aslında… Ancak yıllar geçtikçe taşlar yerli yerine oturacak; düşe kalka büyüdüğünü, deneyim kazandıkça, yaşadıkça, olgunlaştığını fark edecektir. Ustasını, “baba yarısı” olarak belleyecek, ustasını saygıyla anacaktır. İnsanoğlu zaten çoğu zaman sahip olduğu güzelliklerin kıymetini zaman geçtikten sonra anlamaz mı?
Yaptığım her hüner senin eserin,
Benden çok senin var onlarda terin..
Saygım var, her zaman kalbimde yerin
Tükettin benimle yılların ustam...
İnsanlar, yaptıkları işte başarılarını kendilerine mal ederler. Oysa bilgi ve başarı çoğu kez kişisel olmayıp bir birikimin, bir geleneğin, bir sistemin sonucudur. Sistem kurmak, gelenek oluşturmak her şeyden önde gelmelidir.
Öğrettiklerini hiç unutmadım..
Seni ben babamdan ayrı tutmadım,
Öğütlerini boş yere atmadım,
İzlediğim yollar, yolların ustam...
Büyük adamlar yol açıcıdır. Bir başka büyüklük de “iyiyi-kötüyü” ayırt edebilmek; iyiyi, güzeli sabır ve kararlılıkla yaşatmaktır. Geleneğin, birikimin sürdürülmesi de henüz fark etmediğimiz “bir başka büyüklük”tür.
Verdin icazetim, kuruldu işim..
Sayende kazandım ekmeğim, aşım
Sevinçten, döktüğüm bütün gözyaşım
Helal et verdiğin hakların ustam...
Şimdiki okulların diploma verdiği gibi eskiden medreseler icazet, tasavvuf ehli ise “el” verirdi. Bu dizelerde “ustanın icazet vermesi” küçük bir bilgi yanlışı olmalı. Son dörtlükte her şeyini ustasına borçlu olduğunu anlayan ve takdir eden birey ustasından helallik istemektedir.
Şairin doğal ve akıcı bir şiir dili var. Kültürümüzün önemli bir motifine dikkatlerimizi çekiyor. Hece şiirini yeni bir boyuta taşımış diyebiliriz.
Sedat Demirkaya
Ahilik anlayışı ve düzeninin hüküm sürdüğü o devirlerde ustaya,mesleğe,müşteriye saygı vardı.Güzel anlatımınızı kutluyorum.Şükrü Topallar
Verdin icazetim, kuruldu işim..
Sayende kazandım ekmeğim, aşım
Sevinçten, döktüğüm bütün gözyaşım
Helalet verdiğin hakların ustam...
Her yönüyle güzel anlatımdı.Günümüzde o eski ustalarda kalmadı artık,yüreğine sağlık,tebrikler
Hani o çırakları ustaya teslim ederken 'eti senin kemiği benim' derlerdi ya. Ustaya olan güvendendi tabii ki.
Kutluyorum.
Sevgiyle kalın.
USTAYA USTAM ŞİİRİ NE GÜZEL YAKIŞMIŞ.İSMİYLE MÜSEMMA OLMUŞ. SELÂM VE SAYGILARIMLA USTAYA, 'USTAM'DAN
DOLAYI 10 PUAN TAM PUAN.
NECATİ OCAKCI ANTALYA
Anlamlı ve güzel şiri,yüreğine sağlık,tebrikler
duyarlı ve anlamlı...harika bir şiir okudum kaleminizden...yüreğinize ve emeğinize sağlık...kutlarım...ant+10
(Mertliği, yiğitliği vefayı, bütün, bütün unutmuş gönüllerimize, duygularımıza gelin doldurun… Doldurun da vefasızlardan olmayalım)diyen Mehmet Akifin bu sözleri geldi aklıma
Vefayı unutan gönüllerimize,duygularımıza doldu bu şiir..
Kalemi elinde tutan usta olunca haz almamak mümkün mü şiirden..
Vefalı yüreğinize saygılarımla...Lamia CANAY..
Muhterem kardeşim Bu harika şiirini paylaşımınız için hasseten teşekkürler. 10 puanla tebrik ediyor ve listeme alıyorum. Selam, sevgi ve dua ile
Seyfeddin Karahocagil
Bu şiir ile ilgili 102 tane yorum bulunmakta