Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Kimden : Rengi Kırmızı (Bay, 49)
Kime : halilşakir
Tarih : 24.10.2009 11:12 (GMT +2:00)
Konu : Yn: BOŞA SOLMUŞSUN...............YENİ ŞİİR
Yüreğine sağlık..ne güzel söylemişsin..ne güzel anlatmışsın....tebrikler...
Kimden : Türkmen Beyi (Bay, 25)
Kime : halilşakir
Tarih : 24.10.2009 16:00 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [lider-ulke-turk..] BOŞA SOLMUŞSUN...............YENİ ŞİİR
kaleminize sağlık ağabeyde ulaşamıyorum profil sayfalarına, antoloji sorunlu yine....
Burdan tebrik etmekle yetinmek zorundayım...
Selamlar...
BOŞA SOLMUŞSUN şiirinin ana gayesi, vatanımızda arzu edilen birliğin ve beraberliğin kutsal şehitlerimizin sayesinde kurulmasını sağlamak amaçlıdır.Bu bir yürek yangınlığıdır ve keskin bir serzeniştir
***
yüreğinize sağlık efendim,
vesselam,
Çok güzeldi Halil Bey, kutlarım. Sevgi ve saygılarımla esen kalın!(10on)
DEĞER MİYDİ?
Masum bir ana kuzusu,
Savruldu bir yok oluşa acımasız
Ve yaşanmamış bir hayatın acısıyla
Uzandı sonsuzluğa zamansız
Al aldı kandan yerler,
Kalmamıştı ruhlarda derman
Kimi yerlerde boşalmış bedenler,
Soluyorlardı can...
Canhıraş bir çığlıkla,
Koşturdu masumiyet melekleri
Ve o anda yalazlandı annenin içinde,
Kızgın cehennem ateşi
Nar alasıydı yüzü,
Korkulu gözleri kahverengi...
Kavrulan ruhunun isyanıyla,
Attı yavrusunun üzerine kendini
Bağrı yanık bir anaydı,
Feryat, figan içinde
Sordu kana susamışlara nefretle,
“Değer miydi?”diye her seferinde
Kollarıyla sardı yine,
İki büklüm, sımsıkı...
Ruhunda kopan bir depremle,
Yavrusunun üzerine yığıldı
ERGİN BİNGÖL
Televizyondan izlemiş olduğum bir terör olayı sonucu, bir canlı bombanın üzerinde patlattığı bombalarının etkisiyle hayatını kaybetmiş olan, 10 veya 12 yaşlarında bir çocuğun ölümünde bir annenin feryat, figanını ve “Değer miydi” diye bağırışı, hala kulaklarımda çınlamaktadır.
Bağımsızlık devleti devlet yapan en önemli unsurdur.Ne yazık ki bu gün bağımsız bir devlet değiliz.Çünkü başımız da ABD ve Avrupa'nın her dediğini yapan ve ülkeyi bölünmeye götüren kukla bir hükümet ve köle zihniyetli yöneticiler var.Allah bu aziz vatana ve necip Türk Milletine acısın.Amin, Şükrü Topallar
Annen madalyanı sokağa attı,
Yurtsever bildiğin hapiste yattı...
Sanırsın vatanı Mehmet'ler sattı!
Zannım bu ki cânâ, sen bir çulmuşsun...
Denecek çok şey var da...
Büyük sözü sözün büyüğüdür düsturundan hareketle susuyorum.
Sözün büyüğünü HALİL ŞAKİR bey söylemiş zaten.
Kutlarım...
anlamı ve dili ile mükemmel çalışma...
ders niteliğinde tarihi bir belge...
saygılarımla kutluyorum...
ŞEHİTLER ŞİMDİ ÖLDÜ
Gazel olmuş yaprakların tek, tek dalından düştüğü hazan mevsiminde,
tarihinde başı hiç öne eğilmeyen TÜRK Milleti’nin rengi sarardı, yüzü soldu.
Kurumuş bir yaprak gibi döküldü dalından.
Davul zurnayla asker ettiği yavrusunu, AY YILDIZLI AL BAYRAĞA sarılı tabut içinde teslim alan,
şehit ailesi, yavrusu şehit düştüğü gün bile bu kadar üzülmedi, kahrolmadı.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet için, 20 Ekim yas günüdür.
Mehmetçiğe silah sıkan, Öğretmenleri görv başında şehit eden, köy basıp katliam yapan, eli kanlı terör örgütünün peşmerge kıyafetli katilleri, habur hudut kapısında davul zurnayla karşılandı.
Özel savcılar, hususi hâkimler ayaklarına görevlendirildi. Vatan hainleri taçlandırıldı. Osmanlı imparatorluğu çöktüğünde, Sevr’i imzalarken bile Türk milleti bu kadar incinmemiş, yüreği bu kadar yanmamıştı.
Yüce Kitabımız Kur’an’ da 'Şehitler Ölü Değildir onlara ölü demeyin' diye buyruluyor.
20 Ekime kadar ölmeyen Şehit’lerimiz bundan böyle ölüdür artık.
Uğrunda can verdiği vatan toprağında, onu parçalamak için dağa çıkan eşkıya, hutut kapısında bir kahraman gibi karşılandı.
Örgüt üyesinin suçsuzluğu Devletin savcı ve Hâkimlerince pişman değilim demelerine rağmen karar altına alındı.
Serbest bırakılan örgüt üyelerinin, yandaşları bir partiyle, seçim otobüsü üzerinde miting yapmasına devlet izin verdi.
Bu görüntü Türk tarihinin hiçbir sayfasında yok.
O yüzden bu millet, bu resmi tarih sayfasına yazanları asla affetmeyecek.
Türk Bayrağı eskisi gibi dalgalanmıyor, boynu bükük şimdi O küs.
Hiç görmemiştim boynunu büktüğünü.
Göndere sarılıp, yüzüne hüzün çöktüğünü.
Esmese de rüzgâr, dalgalanırdın nazlı, nazlı.
Üstünde ki renk, şehidin sıcak taze kanı.
Belki kurumasın diye sarıp sarmaladın onu.
Alışmıştık tenini yırtar gibi dalgalanışına,
Göklere tırmanıp, ay ve yıldız’a hasretle sarılışına
Rüzgârla kucaklaşıp, doru tay gibi şahlanışına
Ne oldu, kime küstün, yüzünden düşen bin parça.
Sen!
Türk’ün onurusun, küsmek elem yakışmaz sana
Kaldır başını bir bak etrafına.
Anadolu vatan olmuş oğuz soyuna.
Rüzgâr olmasa da dalgalanmak yakışır,
Ay yıldızlığı Türk’ün bayrağına.****
Bayrak incinmiş, Rengi şehit kanı gibi al değil, kara artık. Kara bağlamış Yıldız’ın altına,
Ay’ını Saklamış Atlas’ına. Özlemiş üstünde dalgalandığı toprağı Vatan yapan atasını da.
Lanet okuyor Vatan hainlerini elini kolunu sallayarak hudut kapısından yurda sokana.
Aynı duygular koşuyor içimizde
Vatan haini teskere aldı birde
Şehitler öldü Ekimin yirmisinde
Karnaval düzenliyor otobüs üstünde
Rencide olmamıştı hiç Türk Milleti
beş bin yıllıkTarihi Geçmişinde
Soracak hesabını bunların tek tek
Yapılacak ilk genel seçimde
Kimden : Şair Yusuf Değirmenci 1 (Bay, 64)
Kime : halilşakir
Tarih : 24.10.2009 01:42 (GMT +2:00)
Konu : Yn: BOŞA SOLMUŞSUN...............YENİ ŞİİR
arsızlar köşeyi dönsünler diye
ülkeyi ikye bölsünler diye
hainler coşkuyla girsinler diye
boşa savaşmışsın boşa ölmüşsün
şair yusuf değirmenci
Bu şiir ile ilgili 64 tane yorum bulunmakta