30 Eylül’de açıklanacak DEMOKRATİKLEŞME ...

ANAyasa

Madde bir; ana yasa devam (bu madde değiştirilemez) Bu galübeladan beri böyle, bela olmasa anayasaya gerek kalmaz…
Otuz Eylül’de açıklanacak ‘’demokrasi paketi’’in, şimdiye kadar yapılan –soygun-lara bir son vereceği ve bütün kadınları tepeden tırnağa giydireceği fiilen başlayan uygulamadan da anlaşılmakta… Bu aynı zamanda iktidardakilerin doyduğu ve yeni gelecekleri de doyurmak için yeni bir zamma gerek kalmayacağı inancını da müjdeleyerek, ‘mevcut yöneticilere devam’ anlamına gelmekte…
Madde iki; Bu seçimlerde ormanı odun olarak görenlere oy vereceğiz ki, ormanlardan kurtulalım… Ormanda ayılardan ve evcilleşememiş hayvanlardan başka ne bulunabilir ki? Medenileşmenin önünü açalım… Olmazsa olmaz kurallardan biri olduğunu anlayan yöneticiler zaten bunun ön tedbirlerini aldılar. Medeni yetin önü açılacak diye bütün kadınların üstü kapatıldı ki, ateşle barut arasında bir duvar olsun…
Madde üç; Sloganlarla, sokaklarda dil dökenler, felaket tellallığı yaptığı için, ‘Kürt dili’nden sonra ‘sokak dili’ de yasaklanacak… Tencere tava kap kacak plastikten yapılacak…
Madde dört; Düş’ten kaynaklanan düşünme insanların başını ağrıttığı için, Süpermarketlerde yeni kaset düşünceler ithal edilecek, kimse düşünme zahmetine katlanmayacak… Böylece TV dizilerinde patlama yaratılarak, ‘dumansız sanayi’ canlanacak…
Madde beş; Bol miktarda ara elemanına ihtiyaç duyulduğundan, (kafası bacak arasına çalışanların buluşu) eğitim sisteminde 444 uygulamaları geliştirilerek aksatmadan yürütülecek… Bilimle kilim arasındaki yakınlıktan dolayı, kilimle beraber bilim de çöpe atılarak, ‘halı’ ve ‘falı’ çağın simgesi olarak dünyaya tanıtma görevi hassasiyetle uygulanacak.
Madde altı; Saldırmak ilk hedefimiz olacak. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’’ ilkesinden dolayı, üretim kaynaklarının yüzde yetmişini kaybettik, kirpi değiliz ki savunmak için silahlanalım. Evelahlah kıçımızı dayadığımız NATO var iken saldıralım… Herkes bundan sonra çocuğunun adına Saldırlan koyacak…
Madde yedi; Piyasa ekonomisini benimsemiş ülkemizde tüketici üretmede rekor kırmış bir ülke olarak dünyada ilk sıralardayız. Her şeyin satın alma gücü ile ölçüldüğü dünyada en güçlü sayılırız. Satın alma yeteneğine sahip olmayanlar ekonominin önünü tıkadıklarından onları ‘eşek adası’na gönderme ile görevli yeni fabrikalar kurulacak, bu iş ihaleye çıkarılacak, ihalede geçerli olan referanslar Ağca, Çatlı, Ağar, Çiftçi, çakıcı gibi mahir insanlar olacak…
Madde sekiz; ‘Bakanlar Kurulu’ gibi bir kurul şimdiye kadar başarılı olamadığından, (Öküzlerde bakıyor ama bakmakla kalıyor, değiştiremiyor) ‘Bacaklar Kurulu’ oluşturulacak. TV’deki başarılar hayatın diğer alanlarında da gösterilecek… Futbolda, son günlerdeki deprasyon bu başarıyı gölgeleyemez…
Madde dokuz; İş yerlerinde yaşlıların emeklilikleri geldiği halde, çalışmaya devam ederek gençlerin iş imkanlarını tıkadıkları gibi… (onları zoraki emekli eden yasalar Evren paşa tarafından çıkarıldı, henüz yeni elemanlar o boşlukları doldurmadıysa da, bütçemiz nefes aldı.) Yaşlandıkları halde, üretime katkıda bulunamadıkları gibi, tüketimi artıran, ve ekonomiyi daraltarak, diğer insanların yaşam standardını düşüren önemli bir kadro fazlası var hayatta, çıkarılan yeni demokratikleşme paketinde, onları da bu dünyadan emekli etme kolaylıkları sağlanacak…
Madde on; Hayvan hakları savunucularının talepleri dikkate alınarak, meclisteki deve güreşleri ve de, horoz döğüşleri’nde öncülük eden ‘Bakanlar Kıralı’ ölümsüzleştirilerek en ağır ceza ile cezalandırılmış olacak…
Madde onbir; Yeni demokratikleşme paketi ile Anayasamıza kazandırdığımız bu maddelerle, Bir kesim yukarıya doğru (Nirvana’ya) bir kesim de aşağıya doğru köşeyi dönmüş olacak. Beş yıl sonra köşeyi dönmeyen kalmayacak… (tabi tanrının iznini almayanlar, bu sözleşmenin dışında anılacak…)
Her yer bürokrasi, her yer demokrasi!