Ey Cemaat! Ey Gülen! Sizlere hoca efendi derdik,
Camiadaki eşimize dostumuza hep saygı gösterirdik,
Kim kime karşı neden yaptı operasyon bilemedik,
Nihayet 30 Mart 2014’te tecelli etti ilahi adalet.
Bize daha çocukken hep ah etmemek öğretildi,
Hele ki, anaya babaya of bile demeyin denildi,
..
Bomboş bir sayfa bırakıyorum sana bu sabah
Eskimizin o buruşturulmuş boş mektupları gibi
Biraz ıslak kâğıt kokan, biraz gözyaşı biraz da ah...
S.Güler-30.1.2016
..
Bezini getirdiğim Cafer
Hala...
Siftiniyor duraklarımda
Lakin...
Etraf battı çoktan
30 10 05
..
Altaylardan uzanan Türk göçü destan oldu,
Ağustos ayı Türk’ün zaferleriyle doldu,
Malazgirt Anadolu’ya ilk geçişti, yoldu,
Osman Bey Söğüt’te cihan devletini kurdu.
Otuz Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun,
Türk Milleti tarihin zaferlerle hep dolsun.
..
Rakı kadehinde izlerin kalmış, dudakların belli belirsiz
Hâlâ bir sen tadı var ki, anason kokusuna sinmiş giz…
S.Güler-30.8.2015
..
(10.08.2003)
Anlat agustos böcegi
Dök içini bu gece
Ya da söyle sarkini doyasiya
Korkma yalniz degilsin.
Sana eslik eden bir yürek var yaninda.
Seni dinleyen, derdinden anlayan bir yürek.
..
Yirmi altı Ağustos bin yetmiş bir tarihinde,
Komutanın Anadolu’ya girişi olur zihninde.
Hiç gurur yok ki, boynu sanki yerin dibinde.
Alparslan atıyla Anadolu’ya giriyor en önde.
Malazgirt ile Anadolu’nun kapısı bize açıldı.
Bu Türkler sayesinde barış tohumları saçıldı.
..
anlayamayacaklar seni çocuğum
koparacak süpürecek ve gidecekler
30 Nisan 2016
..
Kelebek
Bir düzen içindedir, düzensiz uçuşları; onların adına denir kelebek.
Yüceltmeli, bu narin uçakları Yapan'ı; hata olur, sanatkârı görmemek.
Berlin, 30 Nisan 2012.
..
Gerekli Olurdu
İkiyüz-üçyüz milyon dindar insanın sayesindedir dünyanın döndürülüşü.
Olmasaydı dindarların sayesi, gerekli olurdu dünyanın söndürülüşü.
Berlin, 30 Temmuz 2010.
..
Ben agustos sıcağında değil
Ben agustos sıcağında değil
Buz tutmuş şubat soğuklarında
Sana yanıyorum
Titreyen sözlerde değil
Ben seni her gecede her günümde
Bir baharda değil dört mevsim seviyorum
..
Defterin arasında, kurumuş bir yaprak buldum
Senin elin değmiştir diye, hep sakladım durdum
Senden kalan bir hatıra olarak koklayıp durdum
Gel artık gel, beklemekten yaprak gibi kurudum
30.04.2001-10.30
..
Müslümanlık... ne bedendedir ne eden’de!
Müslümanlık, içindedir... beyninde, sende!
30.07.2008/13.05
..
Sevgili Ağrısızlar Halkı!
Bu gün burada toplu tüfekli açılış yapmak üzere toplanmış bulunmaktayız!
Bu gün 31 pardon 41 açılışı toplu olarak yapmak için buradayız.
Eğitim yapan 21 erkek çocuğumuzun kitabı hiç açılmamıştır. Kitaplarınızı açın çocuklar, size hiç bir iktidara nasip olmayan bir şey; erkek çocuklara 30, kız çocuklarına kız oldukları için 35 vereceğiz! Yurt, derslik, tuvalet, kara tahta, merdiven yapacağız. Allahın izni keremi ile temelini buradan toplu olarak atacağız. Milli Eğitime Bakamayanımız burada!
Duble yol yapacağız. Çift gidiş gelişli. Yollarımızın kenarına, refüjlere ağaç dikeceğiz. Uçak Ankara’ ya gidip gelecek. Şimdiye kadar bir Allah’ ın kulu duble yol yapmadı size. Yol olmadığı için bir Allahın turisti niye buraya gelmesin ki?
121 Yataklı muayene yeri açacağız, bu daha önce 17 idi! 521 Yataklı hastanemizin temelini burada toplu olarak atacağız. Sağlığa bakamayanımız yok ya Sanayiye bakamayanımız burada.
Ben her aile 3 çocuk etsin demiştim. Eksikler tamamlansın! Her ailenin çocuğuna 30, kızlara fazla olarak 40 ‘ ı kız olduğu için sadaka olarak veriyoruz!
..
Senin için saklandım yıllarca toprağın altında
Ölüm çabuk gelecekti gözümü açtığımda
Çok bağırdım sesimi duyurmak için sana
Ben aşkla yanan bir garip ağustos böceği
Sen beni umursamayan taze kırçiçeği....
Herkes hep zannetti, en çalışkan karınca
..
Bazen, tek kişilik hayattayım... Canım titriyor, çocukluğumu kokluyorum... Öyle bomboşum ki...
Dolanıyorum, duvarlarımın arasında. Mırıldanıyorum, oturuyorum, kalkıyorum, tekrar oturuyorum...
Olmuyor...Canım titriyor hâlâ....
Sonra ellerime takılıyor gözlerim; liseden kalma bir yara izine burkuluyor içim. Ne kadar çok kızmış ve ne kadar çok kıskanılmıştım -Ah! kızlar-
Emre 'yıllardır aynı sırayı, aynı lokmayı, aynı gülümsemeyi paylaşıyoruz. Birgün 30 una geleceksin ve bana dair birşey düşmeyecek aklına...Şimdi kızsanda,birgün gülümsetecek bu iz seni ' demişti; elime kalemin sivri ucunu tüm kuvvetiyle sokuşturken. Haklıymış...
..
Eyler arz-ı endamın nâ-müsâid ahvâlde
Arar şahsına şerîk hile-i şer′ iyede
Mu′ cib kılar merakın ol ashâb-ı tecessüs
Olur maksûda nâil, eder arz-ı tebârüz...
Aşar bâdireleri beşere hıyânetle
Hıfzeder zâti mevki’n ma′ rifet-i pâ-bûsle
..
Herkes alkışladı ağustos böceğini
En çok da karınca
Yiyeceklerinden yiyecek
İçeceklerinden içecek verdiler şarkılar aldılar
Çoştular,dans ettiler, eğlendiler...
Tanrı dokunuşuydu bu
İnkarı mümkünsüz denge
..
'Canterbury Öyküleri',
İngiliz ozanı
Geoffrey Chaucer'in
En uzun
Ve ünlü eserinilidir.
Eserinilin 'başlanılangıç' bölünülümünde,
Londra'dan Canterbury'ye
..
GÖZLERİN ISITACAK
Güneş oldun bahtıma, batıdan doğuyorsun,
Fırtına gibi esip başıma yağıyorsun,
Bazan da bulut olup, mehtabı boğuyorsun,
Kar yağdırsan başıma, ağustos kadar sıcak,
Varsın güneş doğmasın, gözlerin ısıtacak.
..