Yaşamak...
Yaşamak ki; uzun yolculuk...
Bilinmeyen yollarda uzayıp giden,
Hangi şehir? Hangi insan? Bilinmez...
Yaşamak...
Güller, papatyalar, bahçeler, çimen...
..
Havada; keskin bir çam kokusu var.
İğne yapraklı. Batan, kanatan cinsten.
Bu senin sevdan. Bu sensin.
Sen kokuyor her yer. Tıpkı sen.
Hasretine gebe olduğumu biliyorsun.
Yokluğuna kararan gecelerden.
Çok mu şaşırırdın? Kavuşmaları doğuruversem?
..
I.
el sallıyor içinizdeki hayalet
uğurlama gibi bir şey
karşılama olmalıydı oysaki
bir de kuşdili deneseniz diyorum
..
30 Ağustos 'tur zafer bayramı
Dünya insanları Türk'ün hayranı
Kocatepelerden biz vermişiz fermanı
Savulun gafiller Türk 'ler geliyor
Kaderimizi boynumuza takmışız
Düşmanları önümüze katmışız
..
Şayak kalpaklı adam 19 Mayıs sabahı
Samsun’dan çıktı yola.
O, inanıyordu güzel ve aydınlık günlere
Nasıl geleceğini bilmese de..
İnandı halk, inandı insanlar
şayak kalpaklı adamın düşüne..
Ve düştüler peşine.
..
Çıkaramadığından seni içinden
Her teneffüs cezalara kalıyor aklım
Bu gün duvar dibine kıvrılmış
Şu çocuğun kimsesizliğini yaz diyorum
Ne mümkün
Çocuğun gözlerinin çaresizliğinden
Bir ben çıkıyor ortaya
..
Düşman ülkemize göz dikmiş sinsice yaklaşıyor,
Zulüm ediyor halka acımasızca yakıyor, yıkıyor,
Genç,yaşlı, çoluk, çocuk demeden kurşun atıyor,
Sahipsizmi sandınız bizi ey düşmanlar,
Bak güneş gibi doğmuş Mustafa Kemal geliyor.
Geliyor Dumlupınar'dan,Şuhuttan,Afyon'dan Kemaller,
..
VATAN KAVRAMI
Üslubun güzel de laf ediyorsa dillerin,
Yanılıp ta kendini, âlim ulema sanma,
Oysaki bu dünyada daha senin gibi kimlerin
Pişmek için emek vermesi lazımdır dostum
..
HEPSİ BUNDAN İBARET
Zaman andan ibaret
Beden candan ibaret
An da can da bir nimet
Hepsi bundan ibaret
..
Kesme bari hissin gelsin.
Aşkı sevda senin olsun.
Ara sıra sesin gelsin.
Aşkı sevda senin olsun.
Cevapsız koyma sözümü.
Yarıda koyma hazzımı.
..
Durmadan saçmalıyorsunuz
şiirde bir nebze
hoşgörülebilen
nesirde tehlikeli
boş konuşan geveze
..
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 29 Ekim 1943
Ölüm tarihi: 15 Ekim 1986
..
Devlet babam idi anam da yasa,
Anama düşmedi nedense tasa,
Yandım anam öldüm kan kusa kusa
Sen benim derdime ağlamaz mıydın?
…………Kanayan yaramı bağlamaz mıydın?
Beşiz doğurmuştun dördü aç kaldı,
..
Göktürklerin şahadet parmağı ile bir ilişkiyi
Kilise haçı ve minarelerin gökyüzüne
En yakınlığı gösteriyor gibi yükselişi
Ve bu şahadet ki Uygurlarca ilerleyişi
Halkın refah ve huzuru için kurulmuş
İlk devlet sisteminin adalet ve haysiyetini
Damarlarımızda taşımaya asil kanı
..
Ağustos ayı gelince
Bir zafer sevinci
Sarar beni ince ince
Bayrak bayrak
Bir esinti bürür ruhumu
Malazgirt'ten
Dumlupınar'dan...
..
Beni kendimden alıp
Başka dünyalara götürecek.
Huzura yoldaş edecek
Heyecandan kalbimin atışını değiştirecek.
Hiç bir şeyi çıkarcı düşünmeyecek.
Ruhu ile görecek.
İki cihan için aynı safta
..
Cumhuriyet Dönemindeki özellikle demiryolunun altın çağı olarak nitelenen Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki demiryolu politikasını daha iyi anlamak açısından Cumhuriyet dönemi öncesinin değerlendirilmesinde yarar vardır. Çünkü geçmiş bilinmeden, bugün anlaşılamaz.
Bu nedenle, ülkemiz demiryolu tarihi; Cumhuriyet öncesi, Cumhuriyet dönemi (1923-1950 Dönemi) ve 1950 sonrası dönem olarak üç başlık altında incelenmelidir. Bu dönemlerin belirgin özelliği; birincisinde demiryolu hatlarının büyük bölümünün yabancılara verilen imtiyazla yaptırılması, ikincisinde demiryolu ulaştırmasının altın çağı olması, üçüncüsünde ise demiryolu ulaştırmasının yok sayılması, ihmal edilmesidir.
A. Cumhuriyet Öncesi
Türk Demiryolu Tarihi, 1856 yılında başlar. İlk demiryolu hattı olan 130 km'lik İzmir - Aydın hattına ilk kazma bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla bu yılda vurulmuştu. Bu hattın seçimi nedensiz değildi. İzmir-Aydın yöresi diğer yörelere göre nüfus bakımından kalabalık, ticari potansiyeli yüksek, İngiliz pazarı olmaya elverişli etnik unsurların yaşadığı, İngiliz sanayisinin gereksinim duydugu ham maddeye kolay ulasilabilecek bir yöreydi. Ayrica Ortadoğu'nun kontrol altına alınarak Hindistan yollarının denetimi alınması bakımında da stratejik bir öneme sahipti. Osmanlı Devletinde demiryolu imtiyazi verilen İngiliz, Fransız ve Almanların ayrı ayrı etki alanları oluştu. Fransa; Kuzey Yunanistan, Batı ve Güney Anadolu ile Suriye'de, İngiltere; Romanya, Batı Anadolu, Irak ve Basra Körfezinde, Almanya; Trakya, İç Anadolu ve Mezopotamya'da etki alanları oluşturdu. Batılı sermayedarlar, sanayi devrimi ile çok önemli ve stratejik bir ulaşım yolu olan demiryolunu tekstil sanayinin hammaddesi olan tarım ürünlerini ve önemli madenleri en hızlı biçimde limanlara, oradan da kendi ülkelerine ulaştırmak için inşa ettiler. Üstelik, km başına kar güvencesi, demiryolunun 20 km çevresindeki maden ocaklarının işletilmesi vb. imtiyazlar alarak demiryolu insaatlarını yaygınlaştırdılar. Dolayısıyla Osmanlı Topraklarında yapılan demiryolu hatları, geçtiği güzergahlar bu ülkelerin iktisadi ve siyasi amaçlarına göre biçimlendirildi.
..
YALNIZLIK HÜZNÜ...
Mehtapsız gecenin karanlık yüzü,
Dolunay sır olmuş, gönlüm ışıksız...
Dünyamı sarıyor yalnızlık hüznü,
Sensizken yüreğim kurak ve ıssız.
..
Ilgın ılgın sevgin bana ulaştı,
Sular gibi, seller gibi sazende,
Takıldın yakama kokun bulaştı
Bağbandaki güller gibi sazende.
Gülün açmış kokusu yok bağının,
Ulaşılmaz zamanısın çağının,
..