3’LER LANETLİ Mİ, KERAMETLİ Mİ? .. 3’ÜN ...

TESBİHATTA 3’ÜN ve 33’ÜN KERAMETİ…

Her kapının bir kilidi ve onu açan bir anahtarı vardır. Uygun anahtar olmayınca kilit açılmaz.
Gönül kapısının kilidini açacak anahtar da adeta şifrelenmiş ‘SEVGİ’dir. Bu şifreyi bilemeyenler gönül kapılarını açamazlar. Çünkü “SEVGİ” mânâ âleminin de gerçek anahtarıdır. Gönlünde ve ruhunda “sevgi” olmayanlar mânâ âlemine yaklaşamazlar bile…
Bu sebepten, bazı ilahi kapıların açılabilmesi için belirli sayıda tesbihin veya salâvatın çekilmesi gerekir.
*
““Tesbihatın nasıl yapılacağı, hangi dua ve tesbihlerin okunacağı bizzat Peygamberimiz (a.s.m.) tarafından tespit edilmiştir.
Hz. Sevban’dan gelen bir rivayete göre, Resulullah (a.s.m.) namazdan çıktığı zaman;
3 (üç) defa istiğfar eder, “Estağfirullah” derdi. Bu istiğfarı “Estağfirullahe’l-azîme’l-kerime’llezî lâ İlâhe İllâ hû. el-Haylü’l-Kaymûmü ve etûbü İleyh” şeklinde söylemek de mümkündür.
Farz ve sünnetleri kılıp tesbihatta, önce Âyetelkürsî, İhlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini okduktan sonra;
3 (üç) defa “Sübhânallah,”
3 (üç) defa “Elhamdülillah”
33 (otuz üç) defa “Allahü Ekber” denir.

*(Kasıtlı ve bilerek olmadıkça eksikliğinde bir sıkıntı yoktur. Fakat 3’er defa söylenmesi hakkında rivâyet edilen hadisler daha çoktur.)

İmam Aynî bu hususta şöyle demektedir:
“Zikrin 33 (otuz üç) adet yapılmasının tavsiye buyrulması, bu sayı 3’le çarpıldığı zaman 99 (doksan dokuz) ettiği içindir. Bu miktar ile zikirde bulunan kimse Allah’ı doksan dokuz ismiyle zikretmiş gibi olur.””
Tesbihleri 33’lerden eksik yapmamaya gayret etmeli.”
*(Bu kısım ALINTIDIR.)

*
(Her namazdan sonra:
33 kere “Sübhanallah”
33 kere “Elhamdülillah”,
33 kere “Allahü ekber”
sonra bir kere, “Lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîke leh, lehül-mülkü velehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” diyen kimsenin deniz köpüğü kadar günahı olsa da affedilir.) [Müslim]
*
(Her namazdan sonra 3 dafa; “Estagfirullâhel’azîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh” okuyanın, bütün günahları affolur.) [İbni Sünni]

*
Mezarlık yakınlarından geçerken veya mezar ziyaretlerinde, Kuran okumasını bilmeyenler;
3 DEFA İHLAS, 1 DEFA FATİHA okurlar. (Halk arasında 3 Kulhü, 1 Elham diye de söylenir.)
Peygamber efendimiz, 3 defa “İhlâs” okuyan Kur’an-ı Kerimi hatmetmiş gibi sevap alır buyuruyor. ‘Fatiha’nın faziletini bildiriyor.
Peygamber efendimiz iki deseydi, siz kalkar, “Neden iki ‘İhlas’ da, üç değil” derdiniz.
*
*Yemin kefareti için;
3 (üç) gün peş peşe oruç tutulur.

NAMAZ KILARKEN:
Rükû’da;
3 (üç) defa “Sübhane Rabbiye’l-Azim” deriz.

Secde’; de:
3 (üç) defa “Sübhane Rabbiyel-a’lâ” deriz.

3 (üç) ’er tekbir;
Bayram namazlarında okunan Kuran, dua ve ilahilerden sonra 3 (üç) ’er defa tekbir getirilir.
Kurban kesimlerinde de ilaveten 3 (üç) defa tekbir getirilir.

Abdestin sünnetlerinden:
3 (üç) ’er defa ağza ve buruna su çekmek ve temizlemek.
3 (üç) ’er defa sağ ve sol kollar dirseklere kadar yıkamak.

Gusül abdestinin farzlarından:
3 (üç) defa ağza su alıp boğaza kadar çalkalamak.
3 (üç) defa buruna (genize kadar) su çekip, sol elle sümkürmek.
3 (üç) defa başa ve 3 (üç) defa sağ, 3 (üç) defa sol omuzlara su dökmek (sünnettir) .

“3 (üç) DEFA BOŞ OL”

Sen benden boş ol, Ben seni boşadım gibi sözler açık sözdür.
Bu sözler, şaka olarak veya şaşırarak da söylendiği anda, manası bilinmese bile, boşamış/boşanmış olur.

Evlilikte 3 (üç) bağ vardır.
Bunun için; boşama sözleri 3 (üç) defa tekrarlanırsa, Seni boşadım, boşadım, boşadım derse veya Seni 3 (üç) defa boşadım derse 3 (üç) bağı birden koparmış, geri dönüşü olmayacak şekilde boşamış olur.
Böyle 3 (üç) kere boşayınca talak-ı rici (açık boşama, dönüşü olan boşama) , talak-ı baine (kesin boşama, dönüşü şartlara bağlı boşama) dönmüş olur. *(TALAK: BOŞAMA demektir.)

Boşamada, sayı bildirilmezse bir boşama olur.
3 (üç) veya fazla sayı söylerse, 3 (üç) talak ile boşamış olur.
Bedenimdeki kıllar adedince veya Denizdeki balıklar adedince yahut Gökteki yıldızlar kadar derse;
3’ten 9’a ÜÇTEN DOKUZA deyince de, yine 3 (üç) boşama olur.
İslâm müçtehitlerinin çoğuna (cumhura) göre ise soruda geçen üçten dokuza şart olsun sözünü söyleyen kişi (erkek) eğer sözü muteber olacak durumda ise (meselâ akıl hastası, ne söylediğini bilmez derecede hiddetli değilse) 3 (üç) boşama hakkını kullanmış sayılır ve karısını tam olarak boşamıştır.

Ancak İslâm müçtehitlerinden bazıları bunu usûlsüz boşama kabul ederek boşama saymamış, bazıları da bir boşama hakkını kullanmış olur demişlerdir.
* (DERLEME ALINTIDIR.) *

TÖVBENİN ŞARTI 3 (ÜÇ) TÜR.
Menazil müellifi şöyle demektedir:
Tevbenin şartları üçtür.”

1 - Pişmanlık duymak;
2 - Günahtan vazgeçmek
3 - Günahından dolayı Allaha özür beyan etmek.

*

ALEVİ-BEKTAŞİ ve SUFÎ’LERDE 3 (ÜÇ) :

ALEVİ-BEKTAŞİ İNANCINDA 3 (ÜÇ) LER:
ALLAH – MUHAMMET - ALİDİR.

Sufilere göre, mutlak varlık olan Tanrı’nın, ilk ve zatının gereği olan sıfatı, kendisini bilmesidir. Bu bilgiye Hakikat-i Muhammediye de derler.
Bu âlemde, bütün varlıklar sabit olmuş, bu sübut (sabitlik) , evreni meydana getirmiştir.
Tanrının bu ilk sıfatına, her an, dünyada bir kişi sahiptir.
Bu tek kişiye KUTUB derler.
Bütün varlık âlemi, adeta bir kalıptır, ruhu insandır. Bütün âlem Kutuba tabidir. Kutub, içinden gelene tabidir. Kutub’a yakın, iki kişi vardır.
Bunlara, kendilerine uyulan iki kişi anlamına gelen İMAMAN derler.
Mana bakımından bunların biri sağ tarafta İMAM-I YEMİN;
öbürü sol tarafta İMAM-I YESARdır.
Kalp sol tarafta olduğundan Kutub öldüğünde yerine İmam-ı Yesar geçer.

Kutup’la bu iki erene de 3 (üç) ’ler üçler denir.

Bunlardan sonra erenlerden yedi kişi, bunlara en yakın erenlerdir.
Yedilerden sonra kırk kişi kırklar...
Kırklar’dan sonra da 300 (üç yüz) eren gelir.
Kutub ölünce 3 (üç) ’lerden soldaki onun yerini alır.
Yedilerden biri 3 (üç) ’lere...
Kırklardan biri yedilere..
300 (üç yüz) lerden biri kırklara...
Halktan yeterli biri 300 (üç yüz) lere alınır ve evren bu erenlerle yönetilir...
* (DERLEME ALINTIDIR) *

*
ÇEŞİTLİ İNANÇLARDA VE DİNLERDE 3 (ÜÇ) ÜN ÖNEMİ:

* Yunan mitolojisinde:
Denizler tanrısı Neptün’ün 3 (üç) dişli asası

3 (üç) GAZAP TANRIÇASI
3 (üç) GÜZELLİK TANRIÇASI
3 (üç) KADER TANRIÇASI
9 (dokuz) - (3×3) SANAT TANRIÇASI olarak adlandırılırdı.

* Buda’nın işaretindeki 3 (üç) alev

* Babil’deki 3 (üç) lü tanrı:
ANU – EA – BEL

* Asur’daki benzeri 3 (üç) lü tanrı:
BRAHMA – VİŞNU – ŞİVA

* Hristiyan dinindeki kutsal 3 (üç) lü:
BABA - OĞUL - KUTSAL RUH

Mitolojide, dinsel inançlarda, batıl inançlarda ve halkbiliminde, kıtadan kıtaya ve uygarlıktan uygarlığa, sayılara bir önem, bir değer ve matematiksel işlevlerini aşan bir anlam tanındı. Sayılar simgesel bir boyut kazanarak, gerek doğayı gerekse insanı, giderek evreni ve evreni şekillendiren gücü açıklayabilecek nitelikte bir bilgi, ölçü ve yöntem aracı sayıldı.
* (DERLEME ALINTIDIR.) *

*
NUMEROLOJİDE (SAYIBİLİM) 3 (ÜÇ) :

Ünlü felsefeci ve matematikçi Pitagor’un düşüncesine göre:
3 (ÜÇ) : aracılık, bütünlük, başlangıç, orta ve son, TANRISAL GÜÇ anlamlarını taşımaktadır.
…..
9 (DOKUZ) : 3×3 ya da tüm sayıların özü’dür…
*
Museviler için 9 (3×3) doğruluğun simgesiydi.
*
2 x 9 = 18 (1 + 8 = 9)
3 x 9 = 27 (2 + 7 = 9)
4 x 9 = 36 (3 + 6 = 9)
5 x 9 = 45 (4 + 5 = 9)

Rakamların çarpım sonuçlarına ve sıralanışlarına dikkat edilmeli. Mesela; 2 x 9 = 18 (1 + 8 = 9) işleminde 1 ve 8 yan yana yazılınca (1 + 8) 18 olmakta.

Sayıların sıralanışı da çok önemli.
Parantez içindeki sıralama; yukardan aşağı doğru 1- 2- 3 - 4 ve devamı olarak aşağıdan yukarı doğru 5-6-7-8 yazılışı 3(üç) ve 9 (dokuz) un anlam kazanmasına sebep olmakta, bu şekildeki bir sıralamanın tesadüf olamayacağını düşündürmektedir.

28 Kasım 2011

* (ARAŞTIRMA - İNCELEME –DERLEME) *