Hasretten doğar efkâr, akşamla yürür gider,
Elemli bir kızıllık dağı süpürür gider,
Ay batar, yıldız kaçar, gece baskınında aşk
Devasa yürekleri ardından sürür gider.
Yine akşam oldu bak! Yine coştu efkârım,
Yine kadere küskün, hayata isyankârım.
Ey yar! Bu akşam sensiz içmek istemiyorum;
Yalnızlıktan kendim de, kendime ziyankârım.
Hele gel otur şöyle, karşımda sırdaş gibi,
Dur ki; sen ol, gecenin neşeye müsebbibi.
Bakışlarını merhem gibi sür de yarama
Sen ol, benim çaresiz dertlerimin tabibi.
Bu nasıl bir ateştir, güneşi bile yakar.
Bu nasıl bir gözyaşı, için coştukça akar.
Gönlünde ki yaraya, sabır taşını basan
Aşığın yüreğini, masum bir yalan yakar.
Coşari der ki ey yar, Gel de halimi dinle!
Dizlerime dermansın en bulutlu halinle,
Varsın bakmasın gözün, varsın tutmasın elin,
Gönlüm sevginle dolu, mutluyum hayalinle.
Kayıt Tarihi : 20.7.2015 11:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!