Ben geldim Perçemlerim!
İnciden daha beyaz, zarif ve hoşsun hala kalbimde. Seni, anlatmaya gelmedim ki!..
Suretin, gözümün önüne geldiğinde, gözümün kalbime söylediğini, kalbimin gözüme cevabını idrak bile edemezsin yokluğunda!..
Yağmur damlasından daha duru, o mavi gözlerin aklıma düştüğünde, içim de bir huysuzluk, inat, kahrolsun.
Yüreğime verilmiş, som altından, ayarını hiç bir sarrafın ölçebilecek yeteneği olmadığı, madalyonsun.
Belki sana artık layık değilim, yalnız bıraktın beni, aylardır, kendim ile kavgam bu yüzdendir belki de.
Sana yakıştırmaya bile çekiniyorum zamanla kendimi, senin adına bile düşünüyorum, konuşuyorum kendimle.
Senden,
nefret ediyorum!..
Güle diken yakışır, neden dikeni istemiyorum.
Yok! Yok! Ben sana yokluğunda yakışmıyorum.
Yakıştıramıyorum ki...
Belki de bu satırların arasına gömsem sevgimi, her gün göz yaşlarımla sulasam, bir gün yeşerir mi? Sevgi tomurcukları. Konuşurmusun rüyalarda benimle.
Büyür mü Aşk denilen, titreten duygu? Beni de alır mı yanına?
Bu soruların cevabı yok artık!..
Beni çoktandır görmedi ki.
Hep yanındaydım oysa.
Uzatsan ellerini tutardım ve hiç bırakmazdım, hatta bu gün bizim birlikte olduğumuz gün.
En çok ben kutlardım, en çok ben sevinirdim gülüşüne.
Bu kadar çok, üzüldüğüme göre yokluğuna!..
Ben senin yokluğuna alışmaya çalıştıkça, acır her yanım.
Sensiz her 28 Temmuz öldürür beni, hayaline bir şey olursa diye.
Bak geldim işte.
İşte geldim bu sefer çiçek de almadım.
İşte sana geliş biletim ''Umut''.
Bir günüm de eksik olsun, Ayrılığımız değil, Birlikteligimiz kutlu olsun.. Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil..
Yunus Karaağaç
Kayıt Tarihi : 16.8.2022 12:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!