1/:
Önceleri pek korkuyordu dervişan...
Çarşaf çarşaf açılıyordu gece. Ve yıldızlar gerdekte. Seyyarelerde doğum sancısı. Usul ve ince. Her şey bir denizde idi bidayette. Denizse kap kara bir yatağın içinde. Ya insanlık? Hak getire.
2/:
Önceler pek korkuyordu dervişan....
Zil ve tef sesi karmada birbirine. Bizce bir kaos. Ya da kozmosun anası ağrı çekmede. Tellallar doğacak kızı haber vermede. Dedik ya. Belki de zılgıt çalarak kurban vermedeydi uluslar. Doğrusu ya önceleri hiç korkmuyordu dervişan. Sonra gelenlerin bahtları dürük bükük. Ve gözleri bozarıyordu galaktik dızmanların. Sabit bir loş aydınlıkta meleşiyordu kuzular. Bozonlar salkım saçak. Nötronlar sarhoştu. Nötrinolar bir hoş... Zil ve tef senfonileriyle birlikteydi savaş hazırlıkları. Ya da saklamıyorlardı hard porno içeren gülüşlerini paralı lejyonerler. Ve kaba şakalaşmalarını duyuyordu içerdekiler.
3/:
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını