1/:
Önceleri pek korkuyordu dervişan...
Çarşaf çarşaf açılıyordu gece. Ve yıldızlar gerdekte. Seyyarelerde doğum sancısı. Usul ve ince. Her şey bir denizde idi bidayette. Denizse kap kara bir yatağın içinde. Ya insanlık? Hak getire.
2/:
Önceler pek korkuyordu dervişan....
Zil ve tef sesi karmada birbirine. Bizce bir kaos. Ya da kozmosun anası ağrı çekmede. Tellallar doğacak kızı haber vermede. Dedik ya. Belki de zılgıt çalarak kurban vermedeydi uluslar. Doğrusu ya önceleri hiç korkmuyordu dervişan. Sonra gelenlerin bahtları dürük bükük. Ve gözleri bozarıyordu galaktik dızmanların. Sabit bir loş aydınlıkta meleşiyordu kuzular. Bozonlar salkım saçak. Nötronlar sarhoştu. Nötrinolar bir hoş... Zil ve tef senfonileriyle birlikteydi savaş hazırlıkları. Ya da saklamıyorlardı hard porno içeren gülüşlerini paralı lejyonerler. Ve kaba şakalaşmalarını duyuyordu içerdekiler.
3/:
Önceleri pek korkuyordu dervişan...
Mısır mıydı burası? Ya da Mu? Çöller teyakkuzdaydı. Bir sarı şallı firavuniçeyi görünce oluyordu her şey. Birden iştahlanıyorlardı şehvet esirleri. Endişeydi atmosferi kaplayan soru. Ancak kayboluyordu kaotik sadme. Ve herkesin ikirciği kuşlar ardından. Korkunun yerini mantarlar alıyordu arazide. Ve bir meraktır çalıyordu Kalahari çölünde bizi. Yüreğimizi doldurduğumuz kaseler sırçaydı. Ve biliyorduk ki bunu biz. Kırılacaklar çaresiz. Öksüz kağıtlara damlayan terse kufiydi. Bilir di bunu hüsnü hat ehli. Sahteydi mekan. Ve anlık duyguların mürekkebiydi ter. Eğer yalancı sevdalar buralarda iç geçirecekseler... Ya biz niçindik? Neden akmıştı ilk kan? ...
4/:
Dedik ya ey ehli şiir...
Önceleri pek korkuyordu dervişan...
Kayıt Tarihi : 1.8.2006 06:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!