iki bacağının arasına
lastik bir don giymiş
gerile gerile
baş köşeye oturmuş deyyus! ...
..
Adam ve çocuk
İnsanlığa bir umut yetişmek
Çocukluktan yetişmek adamlığa
Erkek kadın
Gençlik başına vurur adamlığın
Yeniden doğmuştur o artık
..
Bir bahtsıza bağlananı,
Boşa kürek sallayanı,
Aşk yolunda ağlayanı,
Ben bilirim, ben anlarım.
Öldüm, ölesiye sevdim,
Tüm ömrümü ona verdim,
..
Ben karayazılı
Ben boş şeylere sevda besleyen mazlum
Her gönülde bir efkar gecelerimde boğuşur
Ben yıkık perişan
Kahrolan yüreğim
Ben bahtı karalı
..
Ayrılık ne yaman bir gurbetmiş ey yâr
Hasretin karşımda aşılmaz bir duvar
Kederle örülmüş, tuğla tuğla, tek tek
Harcında süzülen gözyaşlarım hep var
Kıvrılarak gider Çin setti misâli
..
23.04.13 Salı
Bu gün 23 Nisan. Eskisi gibi öğrenciler sırf büyüklerin keyfi için işkence çekmeyecek.
Neydi o günler. İlkokul yıllarımda kent merkezine 5, 6 km uzaklıktaki okulumdan yayan yapıldak uygun adım marş diyerek yürürdük. Sonra o tören alanında önce törenin başlamasını saatlerce bekler, tören başlayınca da ayakta saatlerce kıpırdamadan durmak zorundaydık. İzleyenlerin keyfi yüzlerinden okunurken bizim çektiğimiz eziyete diyecek yoktu. Bir de o koskoca yolun yine kuralcı öğretmenlerin azarını işiterek uygun adım dönüşü yok mu? Asıl işkence o saatler süren yorgunluk üzerine tuz biber oluyordu. İçimden binlerce beddua okuyordum.
Hem adına çocuk bayramı diyorlar, hem de çocuklara işkencelerden işkence beğendiriyorlardı. Bir de sıcak günlerin yakışı var ya. Hele beni o güneşin bir çarpması ban o günleri zindan ediyor. Beni kürek mahkûmundan daha beter hale getiriyordu.
Bir de ortaokul yıllarında bu işkenceye 19 Mayıs eklendi. Hele o 19 Mayısların aylar öncesinden eğitimleri başlardı ki sorma gitsin. İşkence seansları. Hiç unutmam kentin o zamanki en büyük stadında gösteri yapıyorduk. Stat hınca hınç doluydu. Önce erkek öğrenciler olan bizi gösterimizi yapıyorduk. Gösterimizi canla başla yaptığımızı düşünerek alkış bekliyorduk ama gel gör ki alkış yerine yuhalanıyorduk. Seyirci provalardan hatırladığı kız öğrencileri seyretmek için heyecanlanıyor sahayı fazla işgal ettiğimiz düşünülerek yuhalanıyorduk. Gösterimiz bitmiş stattan dışarı çıkarılmıştık. Ve stat alabildiğine dolu olduğu için içeri alınmamıştık. Kendimi çok kötü kullanılmış hissetmiş ve bu kalabalığa, ayrıca buna sebep olanlara kinlenmiştim.
Oh çok şükür demek ki artık bu rezillik ve ayrıca genç kuşaklara yapılan işkence ve aşağılanma bitmişti. İlk defa bu gün bu kadar sevinçle doldu içim. Şimdi artık çocuklar belediyenin fuar alanında akrobasi, keloğlan masalları ve yabancı ülkelerden gelen öğrencilerin folklorik gösterisi, ayrıca çeşitli etkinliklerle kutlanıyordu. Hepsi eğlendiriciydi hepsi bireysel tercihe dayalıydı. Toyota Plaza önünden geçerken gördüğümüz manzara da bayram havasına tam uygun bir durumdu. Çocuklar için şişme oyun yerleri çocukların bu gününü anlamlı kılmaya ve onları bayramın ruhuna uygun hale getirmeye yetiyordu.
İşte Cumhuriyet dindarlar eliyle daha bir sevimli hale getiriliyor. 80 yıldır bu ülke Kendilerine Atatürkçü diyenleri baskısı ve insanlık dışı zorba dayatmacı yöntem ve mantıkla yönetilerek kitleler rejime düşman haline getirildi ama şimdiyse onların rejim düşmanı diye nitelediği kadrolar eliyle Cumhuriyet kitlelere sevimli hale getiriliyor devlet millet kucaklaşması sağlanıyordu.
..
Utanıyorum
Dünyanın öbür yanında özlenen bir insan
Bense şaşırıp kalan bir nisan
Gözyaşlarımla mı besleniyor ruhun?
..
Anne-baba elemli, gözyaşları kan gibi
Bir of çekti derinden, şafak söken tân gibi
Ne leylâ'dır ne Mecnûn, her evlât bir cân gibi
Bakışları çağrıdır, kavuşması an gibi
Baba için evlâtlar, sıralı dağlar gibi
Evlât için babalar, en güzel çağlar gibi
..
Birinci Dünya savaşından,
Yenik çıkmış Osmanlı.
Uzun süren savaşlardan,
Yenik düşmüştü halkı.
Savaşın galibi olanlar,
İngilizler,İtalyanlar,
..
İnanmıyorum artık kendime
Çareler bulayım derken derdime
Kendi ellerimle kendi kalbime
Sapladım hançeri en derinine!
..
“su sarnıçta döllenir, insan ışıkta…” – N.Erlaçin
doğudan varılır batıya
doğuda yoğrulur batı
doğuda keşfedilir son
yabanıl bir ustalıkla
..
sen değilsin bitirenim
değilsin sen hüznü.. o hazan gecelerin
yorgun gönlümün sevdiceği
ne sandın seni? ? ?
üfledim küllerini,gömdüm..
pirinç bir mangalın derinlerine
görünmeyen defterin sayfalarına yazdım
..
Trabzon'da bizim akrabalardan birinin babası 84 yaşında vefat etti 1 hafta önce...
Genelde “Allah rahmet etsin” denir, elden birşey gelmez. Ki her ölüm erken ölümdür gerçeğine rağmen 84 yıllık ömür, Cemal Süreya'nın dediği gibi "üstü kalsın" bir ömürdür hani...
Burada bu vefat haberini kutsal kılan hikayeyi paylaşmak istedim sadece...
Vefat eden sevgili amcamız, 34 yıldır her sene Nisan ayının belirli bir günü bembeyaz saçlarını sabunlu su ile tarar (jöle hesabına) , terziye özel günlerde giymek için diktirdiği pantolonunu ve ceketini giyer daha sonra da gelinine "bugün işim var, akşama gelirim ancak" deyip evden çıkar. (Ki eşini 14 yıl önce kaybetmiş çocuklarında dönüşümlü kalmaktadır) Uzun yıllar süren bu evden çıkıp, akşam eve gelme muamması vefatından 3 gün sonra çözüldü. Her sene alışılageldiği üzere en son 23 Nisan 2015 tarihinde de süslenip evden çıkmış ve akşam eve dönmüş. Fakat her zamankinden farklı olan şey, yüzünde gülümseme yerine, o güne kadar hiç olmayan bir mutsuzluk ve yıkılmışlık görüntüsüydü. Bu durum oğlunun dikkatini çekince ısrarla sormuş birkaç kez ne olduğunu. Sadece "hiç, yorgunum" demiş her sorduğunda. Bir kaç gün sonra hastalanmış ve yataktan bir daha da kalkamamış. En nihayetinde 06 Mayıs 2015 tarihinde vefat etti amcamız...
Hikayenin, insanın içini acıtan kısmı şu:
Özer abi, (oğlu) kahvehanede babasının en iyi arkadaşı olduğunu bildiği amcayla dertleşirken acı gerçeği öğrenmiş…
1955 yılında, henüz 24 yaşındayken bir kıza aşık olmuş babası. O günün şartlarında köyde yaşayan biri için iki seçenek var; ya tarla bağ bahçede gündelik çalışacaksın ya da dönemin gençlerinin hayallerini süsleyen Almanya’da çalışıp memleketine zengin döneceksin… Almanya başvurusunu yapalı epey zaman olmuş fakat henüz bir haber gelmemiştir. Geriye tek seçenek kalmıştır; çalışıp para biriktirmek ve Almanya hayalinin güvertesinde filizlenen ve aslında bir daha unutamayacağı aşkıyla evlenmekti. Gel zaman git zaman gizli gizli buluşmalar evlenme hayallerini fazlasıyla alevlendirmişken bir haber gelmiş ve babası Almanya’nın yolunu tutmuş. Daha da umutludur babası, kısa sürede para biriktirip Ayşe’sine kavuşacaktır nasılsa. Aslında o günden sonra bir daha hiçbir şey onun istediği gibi olmayacaktır. Almanya macerası 2-3 yıl kadar sürmüş ve ruhunun hiç ısınmadığı ıslak ve sisli Almanya’dan ayrılıp memleketine dönmüş. Fakat döner dönmez ilk yenilgiyi almıştır çünkü Ayşe evlenmiştir daha doğrusu evlendirilmiştir köydeki bir ilkokul öğretmeniyle. Geçen yıllar ona bir eş ve 6 çocuk vermesine rağmen Ayşe’yi hiç unutmamıştır. Buraya kadar hikayeyi bilen oğlu devamını 55 yıl sonra öğrenmiş.
..
Kutlu olsun gününüz,
Sararmasın gülünüz,
Atamdan ödülünüz,
İşte 23 Nisan size.
Bu bayram özgürlüktür,
Yüzlere gülücüktür,
..
Bir şiir yazayım dedim,
İçinde sen olmayanı yok.
Hadi dedim bir türkü söyleyeyim,
Yarsız türküde yokki.
Zaten koskoca adam 23 Nisan şiiri yazıp,
Söğüt dalındaki manda türküsü söylemez ya.
Dedimki bir hayal kurayım,
..
YİRMİ ÜÇ NİSAN BAYRAM SEVİNCİ VAR...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
Ülkemizin kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1921 de dünya çocuklarına armağan ettiği 23 - nisan bayram sevincini yaşamaktayız. Bizler her ne kadar olgunluk çağa ersek de, çocuklarımızın bayram sevincini paylaşmak durumundayız. En azından bu günün anısına hediyeler alabiliriz. Çocuğumuz okula gitmiyorsa küçükse her iki elini bayrakla donatabiliriz.
Okula giden çocuklar bu günün anısına mutlaka görev alacaklar, en azından resmi geçit yapabilirler, çeşitli etkinlikler düzenleyebilirler. Onların izlenmek hoşuna gider. Bu bakımdan evladımızı diğer çocuklar içinde görüp duygulanmamak elde değil. Onları alkışlayarak, öpücükler gönderebiliriz. Tören sonrası da övgüler yağdırarak onları mutlu etmiş olursunuz.
..
Bir vatan, toz duman her yan.
Sanki tufan, akıl almaz bir talan.
N e padişah, ne ferman.
Bir değil, yedi düvel düşman.
Bu yurdu, kurtaracak kahraman.
Yola çıkmış, Samsundan.
..
Karanlık geleceğe karanlık gecelere
Bir ışık doğdu ay ışığı
Karanlık türkiyeye karanlık güçlere
Bir ışık doğdu güneş ışığı
Kranlık dünyaya karanlık milletlere
Bir ışık doğdu nur ışığı
Ezilen nesillere padışahlara vezirlere
..
23 NİSAN
“”””””””””””””””””
Bahar geldi bayram var,
Eğlenelim çocuklar,
Oynayalım halay,bar;
Hem bayramdır hem düğün!
Yirmi Üç Nisan bugün! ..
..
Günaydın arkadaşlar!
Koşun yarışa koşun.
Bugün 23 Nisan,
Coşun kardeşler coşun!
El birliği yaparak,
Sınıfı süsleyelim.
..