21 Gram Şiiri - Soner Akyol

sakinliği kadar bir fırtınanın şiddeti,
karanlığa alışana kadar ışığın kararlı yanışı,
bir aynaya bakanın gözlerindeki zıtlık kadar benzerliği kendine,
her şeyiyle karşıtlığın karşısında duran yansımana vuruşu gibi bir ışığın, o kadar enterasan bir durumda ruhum,
21 gram ağır geliyor taşımaya bedenime,
üflese uçacak gibi sanki, üflese geçecek.

bir sussa kıyamet kopacak gibi,
konuşsa sessizliğiye gömülecek bir diyarda,
elleriyle yoklasa kalbimi, dokunduğu kadar atar sadece,
dokunsa sanki yanacakmışım gibi,
dokunsa bir kere hayata geri dönecekmişim gibi,
bir ihtimal aslında,
belki de son defa kapatır elleri gözlerimi.

ezberimde duran bir parçalık şiirsin sadece,
bir gece kuytu köşede takılır dilime,
tekrar tekrar mırıldanırım,
sessizliğe gömülür dilim, adını duymamla beraber ezberimi bozar seni hatırlatan şarkılarım,
israf ettiğim zamanlarımı yaşatır, her yanı sen dolu, her yanında senden bir parça anım.

kaybolur gözlerinin engin denizinde seni sakladığım kutularım,
seni sende arayıpta bulamamak bu olsa gerek,
köşe başlarında bekliyor yaşanmayı bekleyen ızdıraplarım,
senin gelmeni bekliyor,
senin yaşatmanı bekliyor,
bir yanılsamadır belki sadece,
beni mi yaşatacaksın yoksa ızdıraplarımı mı?

bir bebeğin yaşadığı tecrübeler kadar var mutlu hatıralarım,
varla yok arasında,
aydınlıkla karanlığın arasında bir yolun başındayım,
seninle veya sensizlikle sınanırım,
tek imtihanım buymuş gibi,
saçlarından bir tel saklı hala eski defterlerimin arasında,
kokunla bezenmiş bir kumaşın santimini ezberleyecek kadar, attığın adımları sayacak kadar sevmişim, seni hala sevdiğim için endişeli yanlışlarım.